Kimyasal, biyolojik, radyolojik ve nükleer (KBRN) ajanların söz konusu olduğu olaylar doğal afet, kaza ve kasıtlı kullanım orijinlerinde meydana
gelebilmektedir. İlk iki olay türü daha çok afet yönetimi yaklaşımı odağında bir müdahaleyi gerektirirken, bu ajanların kasıtlı olarak kullanıldığı
olaylar güvenlik perspektifinde değerlendirilmekte ve adli bir soruşturmayı gerekli kılmaktadır. Son yıllarda, başta güvenlik alanındaki uluslararası
organizasyonlar radikal terör örgütlerinin eylemlerinde KBRN ajanlarını kullanma potansiyelindeki artışa dikkat çekmektedir. Devletler, bu
konudaki risk ve tehdit algıları bağlamında güvenlik birimlerinin imkan ve kabiliyetleri ile olaylara müdahale kapasitelerini belirlemektedir. Bu
çalışmada, Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri’nin KBRN risk ve tehditleri bağlamında kolluk birimlerinin imkan ve kabiliyetleri ile personel
eğitimlerine yönelik tutumlarının ortaya konulması amaçlanmıştır. Araştırmada nitel araştırma yöntemi kullanılmış olup daha önce yapılmış
çalışmalardan elde edilen ikincil verilerden yararlanılmıştır. Araştırma sonucunda, KBRN risk ve tehditlerine göre kolluk birimlerinin imkan
ve kabiliyetlerinin artırılması bağlamında, Amerika Birleşik Devletleri’nin yaklaşık 20 yıldır süregelen profesyonelleşme çabalarını bir noktaya
getirmiş olduğu, Türkiye’nin ise bu konuda “farkındalık oluşturma” eşiğini geçmiş olmak ile birlikte daha profesyonel bir yöntem geliştirme
yolunda adımlar attığı görülmüştür
Chemical, biological, radiological and nuclear (CBRN) incidents can occur as natural disaster, accident and intentional usage origins. While first
two incident origins require intervention in the context of disaster management, incidents in which CBRN agents have been used on purpose
are evaluated in security concepts and require juridical investigation. In recent years, particularly international organizations call attention for
the increase in the potential of intentional use of CBRN agents by radical terror groups. In this study, it is aimed to reveal the capabilities of law
enforcement units and attitudes toward personnel training in the context of CBRN risk and threat for Turkey and the United States of America.
In this research, qualitative research methodology and secondary data which were obtained from previous studies were utilized. At the end of
the research, it is seen that the United States of America has reached a point with a 20-year professionalization process; however, Turkey has
passed “awareness” border and taking steps to develop a professional methodology