26. Ulusal Pediyatrik Endokrinoloji ve Diyabet Kongresi, Antalya, Türkiye, 26 - 30 Ekim 2022, ss.1-200
Amaç: Tiroid kanserleri çocukluk çağında nadir görülmekte olup, bu konuda rehber alacağımız Pediatrik ATA Kılavuzu, 2015
yılında yayınlanmıştır. Diferansiye tiroid kanseri (DTK)’nin çocuk ve adolesanlardaki yönetimi konusunda günümüzde zorluklar
yaşanmaktadır.Çalışmada, DTK hastaların ATA ve dinamik risk sınıflandırması (DRS)’na göre değerlendirilmesi amaçlandı.
Gereç-Yöntem: Çalışmaya total tiroidektomiden sonra en az bir yıldır izlenen DTK’li hastalar dahil edildi. Hastaların
Pediatrik ATA Kılavuzu ve erişkin hastalarda kullanılan DRS’ye göre tanı ve izlemdeki özellikleri değerlendirildi.
Bulgular: Araştırmaya alınan 35’i kız, toplam 41 hastanın medyan izlem süresi 5 (1-15) yıldı. Bu hastalardan 17’sinde otoimmun
tiroidit, 4’ünde konjenital hipotiroidi vardı. Total tiroidektomi uygulanan hastaların 33(%80)’ü papiller,7’si follikuler tiroid
kanseri tanısı aldı. Tümör boyutlar 0,4-5 cm aralığında ve çoğunlukla sağ lob yerleşimliydi. Tüm hastalara total tiroidektomi
yapıldı, %68’ine lenf nodu diseksiyonu uygulandı. Radyoaktif iyot tedavisi 16’sına verildi. Tanıda 27 hastada servikal, bir hastada
uzak metastaz saptandı. DTK’li hastaların demografik verileri, nodül özellikleri, patolojik bulgular ve risk sınıflandırmaları
Tablo’da verilmiştir. ATA kılavuzuna göre postoperative hastaların %85,3’ü düşük risk grubunda bulundu. DRS’ye göre
tedavi yanıtı; %78’inde mükemmel, %17’sinde kabul edilebilirdi. Son takipte olguların %98’inde hastalık kanıtı yoktu.
Sonuç: Bu araştırmada Pediatrik ATA Kılavuzu’nun DTK’lu olguların yönetiminde oldukça yeterli olduğu, ilaveten DRS
kullanımının tanı ve izlemde risk faktörlerinin belirlenmesinin DTK’nin yönetimine katkı sağlayabileceği sonucuna varıldı.