in: Kültür-Sanat ve Sermaye-İktidar: Heterodoks Bir Yaklaşım, Sacit Hadi Akdede, Editor, Alfa Basım Yayım, İstanbul, pp.88-103, 2023
Bir sanat metasının değeri,
ferdi mülkiyete dayalı fikri haklar (proprietary intellectual rights)
yokken nasıl ortaya çıkar? Bu makalede, Banksy’nin çalışmalarından hareketle
dijital müştereklerin bünyesinde barındırdığı kolektif ahlâkın değer yaratma
sürecindeki önemine odaklanıyorum. Banksy’nin çoğu çalışmasının özelliği, bu
çalışmaların genel kamuya açık alanlarda “sergilenmesi”dir. Sokaklar, binaların
dış duvarları ve caddelerdeki graffiti’ler ve stencil’ler
sanatçının yokluğunda (ve çoğu zaman yasadışı bir şekilde) icra edilir. Genel
kamunun özgür ve bedava erişebildiği bu çalışmalar ile dijital müştereklerin
ortak noktası bu çalışmaların değer yaratabilmek için dijital yollarla
kopyalanmaya ve yayılmaya ihtiyaç duymasıdır. Çalışmaları üreten sanatçı ile
çalışmaların tüketicisi durumunda olan izleyiciler arasında herhangi bir aracı
(örneğin kâr amacı güden bir şirket ya da sanat simsarı) olmadığı gibi sanatçı
ve izleyiciler arasındaki ilişki de parasal bir ilişki değildir. Bu çalışmalar,
izleyicilerin kolektif sanat üretimi sürecine gönüllü olarak dahil olması
yoluyla değer kazanır. Ferdi mülkiyete dayalı fikri haklar (pozitif bir
iktisadi) değerin ortaya çıkması için zorunlu bir koşul değildir.