4. ULUSLARARASI GAYRİMENKUL GELİŞTİRME VE YÖNETİMİ KONFERANSI, Ankara, Türkiye, 3 - 05 Şubat 2025, ss.252-253, (Özet Bildiri)
Kentsel dönüşüm süreçleri hem şehirlerin fiziksel yapısını değiştiren hem de sosyal ve siyasi dinamikleri etkileyen karmaşık süreçlerdir. Toplumsal dirençlilik, bu süreçlerde özellikle toplumların değişime karşı verdiği tepkileri ve katılım seviyelerini inceleyen önemli bir kavramdır. Bursa’daki Ataevler Mahallesi, sürdürülebilir kentsel dönüşüm çerçevesinde ele alınan projelerin, yerel toplulukların toplumsal dirençliliği nasıl şekillendirdiğini anlamak açısından dikkat çekici bir örnek sunmaktadır. Araştırma kapsamında kentsel dönüşüm süreçlerinde toplulukların dirençlilik kapasiteleri ve bu direncin sürdürülebilir mekanların oluşturulmasındaki rolü Bursa Ataevler Mahallesi örneği üzerinden incelenmesi amaçlamaktadır. Bu bağlamda, yerel halkın kentsel dönüşüm projelerine yönelik gösterdiği dirençliliğin ve süreç içerisindeki paydaşların dönüşüme katılım sağlama durumlarının değerlendirilmesi hedeflenmiştir. Araştırmada yöntem olarak nitel araştırma tekniklerinden faydalanılmış olup; araştırma materyalini birincil olarak dönüşüm sürecinde yer alan mahalle sakinleri verileri ve ikincil olarak ise bölgedeki ve kentsel dönüşüm alanındaki idari kayıt ve raporlardan elde edilen veriler oluşturmaktadır. Sonuç olarak, Ataevler Mahallesi’nde yürütülen kentsel dönüşüm süreci, toplumsal dirençlilik ve sürdürülebilir mekanlar arasındaki negatif yönlü ilişkinin somut bir örneğini sunmaktadır. Toplumsal dirençlilik literatüründe sıklıkla vurgulanan katılımcı süreçlerin önemi, Ataevler örneğinde açık bir şekilde görülmüştür. Sürdürülebilir mekanlar, yalnızca fiziksel yapılarla değil, bu süreçlerde yerel halkın dirençliliği ile de inşa edilmektedir. Toplumların katılımını teşvik eden, şeffaf ve kapsayıcı bir planlama yaklaşımı, dönüşüm projelerinin sürdürülebilirliği ve başarısı açısından hayati önem taşımaktadır. Toplumsal dirençlilik, bu sürecin merkezinde yer alarak, halkın projeye katılımının sağlanmasının, olası dirençleri azaltarak sürdürülebilirlik hedeflerine daha etkili şekilde ulaşılmasına nasıl katkıda bulunduğunu göstermektedir. Toplumsal dirençliliğin azalması ile gelişim sürecinin hızlandığı görülmektedir.
Urban transformation processes are complex phenomena that not only alter the physical structure of cities but also influence social and political dynamics. Social resilience is a key concept that examines how communities respond to change and the level of their participation in these processes. The Ataevler neighborhood in Bursa presents a noteworthy example of how projects framed within sustainable urban transformation shape the social resilience of local communities. This research aims to explore the resilience capacities of communities in urban transformation processes and the role of this resilience in the creation of sustainable spaces, using the Bursa Ataevler neighborhood as a case study. In this context, the study focuses on evaluating the resilience exhibited by local residents toward urban transformation projects and the involvement of stakeholders in the transformation process. The research employs qualitative methods, utilizing data from primary sources such as the residents involved in the transformation process, as well as secondary sources like administrative records and reports related to the region and urban transformation. The findings indicate that the urban transformation process in Ataevler demonstrates a negative correlation between social resilience and sustainable spaces. The importance of participatory processes, which is frequently emphasized in the social resilience literature, is clearly observed in the Ataevler case. Sustainable spaces are not built solely through physical structures but are also shaped by the social resilience of the local community involved in these processes. A transparent, inclusive planning approach that encourages community participation is crucial for the sustainability and success of transformation projects. Social resilience is at the core of this process, showing how fostering public participation can help mitigate resistance and contribute more effectively to sustainability goals.