Yaşlı Bireylerin Sosyal Ağlardaki 'Dijital Suskunluğu'


Creative Commons License

Akbuğa F.

SOBİDER- The Journal of Social Sciences, sa.2023/62, ss.328-345, 2023 (Hakemli Dergi)

Özet


Bu çalışma “genç-yaşlı” bireyler olarak tanımlanan 65-74 yaş aralığındaki internet kullanıcılarının sosyal ağ sitelerindeki benlik sunumlarına ve izlenim yönetimi taktiklerine odaklanmaktadır. Sosyal medya araçlarının yaygın kullanılan bir alt türü olan sosyal ağ siteleri kullanıcılara kendilerini ifade etme, iletişim kurma, haber alma, vakit geçirme ve benlik sunumlarını gerçekleştirme olanağı sağlamaktadır. Yaşlı bireylerin internet ve sosyal ağ kullanım oranları ise her geçen gün artmakta, sosyal ağ siteleri yaşlı kullanıcılar için de bir ifade alanı açmaktadır. Çalışma kapsamında Goffman’ın dramaturji kuramı ve çeşitli araştırmacıların ortaya koyduğu izlenim yönetimi taktiklerine ilişkin sınıflandırmalardan yola çıkılarak genç-yaşlıların sosyal ağ sitelerindeki benlik sunumu ve izlenim yönetimi taktikleri ele alınmıştır. Öte yandan, son yıllarda, özellikle Covid-19 Pandemisi döneminde yaşçılık söylemlerinin arttığı, hem toplumda, hem de sosyal ağ sitelerinde yaşlı bireylere yönelik yaş ayrımcılığının ön plana çıktığı görülmektedir. Araştırmanın bir hedefi de; yaşçılık kavramının ve toplumda inşa edilen yaşlılık algısının yaşlı bireylerin sosyal ağ sitelerindeki tutum ve davranışlarına yansımasına ilişkin fikir edinmektir. Bu çerçevede; nitel araştırma yöntemleriyle gerçekleştirilen araştırma kapsamında 25 genç-yaşlı sosyal ağ kullanıcısı bireyle derinlemesine mülakatlar gerçekleştirilmiş, yarı-yapılandırılmış sorularla yapılan görüşmeler sonrasında elde edilen bulgular, betimsel analizle çözümlenmiştir. Araştırma sonuçları, genç-yaşlı bireylerin sosyal ağ performanslarında dürüst benliklerini sunma eğiliminde oldukları ancak kendilerini “oldukları gibi” gösterdikleri iddiasında bulunmalarına rağmen, “toplumla uyumlu bir ideal benlik” geliştirerek kendilerini koruma altına aldıkları yönündedir. Genç-yaşlı bireyler “ayıp”, “günah”, “uygunsuz” ve “korku” kodlarıyla toplumsal normların ve kendi yaş gruplarına atfedilen beklentilerin dışına çıkamamakta ve hissettikleri toplum baskısının etkisinde kalarak paylaşımlarında kendi benliklerine adeta ket vurmaktadırlar. Çalışma sonucu aynı zamanda, yaşçılık kavramına aşina olmasalar da, genç-yaşlı bireylerine kendilerine yönelik yaşçılık uyguladıklarını ve yakınları tarafından da yaşçı söylemlere maruz kaldıklarını göstermektedir.