Türkiye’deki yaşlanma geçişine yerel bir bakış.


Özgür E. M., Yakar M.

TÜCAUM 2022 International Geography Symposium, Ankara, Türkiye, 12 - 14 Ekim 2022, ss.657-658

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Ankara
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.657-658
  • Ankara Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Türkiye, 2000’li yıllara kadar genç nüfusuyla övünen ve yaş yapısının böyle kalacağını zanneden bir ülkeyken artık dünyanın en hızlı yaşlanan ülkelerinden biri haline gelmiştir. Ülkenin 2010-2020 arasındaki yıllık ortalama nüfus artış hızı %1,3 olduğu halde; yaşlı nüfus %4,0 artış hızı ile on yıl gibi kısa sayılabilecek bir sürede, toplam nüfustan üç kat daha hızlı artmıştır. Yaşlı nüfus olarak kabul edilen 65 ve üzeri yaştakilerin büyüklüğü, 2000 yılında 3.858.949 iken 2021 yılında iki kattan daha fazla artarak 8.245.124 kişiye ve toplam ülke nüfusu içinde yaşlıların payı, aynı dönemde %5,7’den %9,7’ye yükselmiştir. Sayısal ve yapısal yaşlanmanın geldiği bu düzey, Türkiye’nin demografik dönüşümü ile ilişkilidir ve ülke, aynı zamanda bu dönüşle birlikte bir yaşlanma geçişi deneyimlenmektedir. Bu bildiride Türkiye’nin yaşlanma geçişi, coğrafi bir perspektiften ele alınmaktadır. Çalışmanın bulguları, gelişmekte olan bir ülke olarak Türkiye’de yaşlanma geçişinin, yerel (ulus altı) ölçekte daha hızlı gerçekleşen bir süreç olduğunu göstermektedir. Bu bağlamda pek çok küçük taşra ilçesinde yaşlanma geçişinin, ulusal ölçeğe göre daha erken tamamlandığı ve bu coğrafi ünitelerde fark edilmeden yapısal yaşlanmanın çok yaşlı veya aşırı yaşlı düzeylerine dolayısıyla geçiş sonrası evresine ulaşıldığı keşfedilmektedir. Sonuç olarak bildiride ulusal düzeyde bakıldığında ülkedeki gerçek yaşlanma görünümünün perdelendiğine, oysa yerel düzeyde çok ciddi bir yaşlanmanın olduğuna dikkat çekilmektedir. Böylece demografik

olgulara ve süreçlere coğrafi bir lensle bakılması ve bunların farklı mekânsal ölçeklerde değerlendirilmesi gerektiği

vurgulanmaktadır.

While Turkey was a country that boasted about its young population and believed that its age structure would remain as such until the 2000s, it has now become one of the fastest aging countries in the world. Although the annual average population growth rate of the country during 2010-2020 was 1.3%, the elderly population increased three times faster than the total population in just ten years, with an increase rate of 4.0%. The number of people aged 65 and over, which is considered as the elderly more than doubled to 8.245.124 in 2021 from 3,858,949 in 2000 increasing the percentage of the elderly in the total population from 5,7% to 9,7%. This level of numerical and structural aging is related to Turkey's demographic transformation, and the country is undergoing an aging transition with this transformation. Turkey's aging transition is discussed from a geographical perspective in this paper. The findings of the study show that the aging transition in Turkey as a developing country is a process that occurs more rapidly at the local scale. In this context, it has been discovered that the aging transition is completed earlier in many small rural districts than the national scale, and that the last stage of the transition of structural aging is attained by reaching the very aged or hyperaged levels undetected in these geographical units. As a result, the paper draws attention to the fact that the manifestation of real aging in the country is masked at the national level, whereas very serious aging is occurring at the local level. Therefore, the necessity to view this demographic phenomena and processes with a geographical lens and evaluated at different spatial scales is emphasized.