Erken Çocukluk Döneminde Mitotik Olarak Aktif Foliküler Nodül: Tiroglobulin Geninde Novel Mutasyonu Olan Olgunun 10 yıllık İzlemi


Creative Commons License

Kızılcan Çetin S., Aycan Z., Şıklar Z., Sak S., Ceylaner S., Özsu E., ...Daha Fazla

26. Ulusal Pediyatrik Endokrinoloji ve Diyabet Kongresi, Antalya, Türkiye, 26 - 30 Ekim 2022, ss.1-200

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.1-200
  • Ankara Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Giriş:

Tiroglobulin (TG) genindeki fonksiyon kaybı mutasyonları,dishormonogenezin yaygın bir nedenidir. Bu

olgularda erişkin dönemde nadiren tiroid karsinomları bildirilmiş, çocuklarda tanımlanmamıştır.Burada,

TG geninde novel mutasyona sahip 11 yaşında, mitotik olarak aktif foliküler nodülü olan olgu sunulmuştur.

Olgu:

Onbir günlük kız hasta, yedi günlükken yenidoğan tarama testi ile saptanan TSH yüksekliği(75,5 μIU/mL) nedeniyle

polikliniğimize başvurdu. Fizik muayenesinde ağırlığı 3820gr, boyu 53cm, baş çevresi 35,5cm, ön fontanel 3x3cm, arka

fontanel 1x1cm’di. Tiroid nonpalpabl, sistemik muayenesi normaldi. Laboratuarda; sT4: 5,58 pmol/lt (N:7-16),TSH:

>100mIU/ml (N:0,34-5,36), idrar iyot düzeyi 159 μg/L, TG <0,1ng/ml (N:1,15-50) saptandı. USG’da tiroid hacmi 2,07ml

(4,45SD)’di. Bu bulgularla dishormonogeneze bağlı konjenital hipotiroidi düşünülen olguya 10 mcg/kg/gün LT4 başlandı.

İzlemde büyüme gelişmesi normal, sT4 hedeflenen düzeyde, TSH normal aralıkta seyretti. Yıllık USG yapılan olguda 10

yaşında; sol tiroid lobunun alt polünde 7x6 mm boyutunda, düzgün sınırlı, vaskülaritesi artmış, mikrokalsifikasyon içermeyen

hipoekoik nodül saptandı. Lenfopati ve metastaz yoktu. İnce iğne aspirasyon biyopsi yapılan nodülün sitolojik incelemede

Bethesda-IV olarak raporlandı. Nodül, papiller benzeri nükleer özelliklere sahip noninvaziv foliküler tiroid neoplazmı

için şüpheli (NIFTP) olarak değerlendirildi.Konsey kararı ile total tiroidektomi yapıldı. Patolojik incelemede sol lobda 16

mm’lik iyi sınırlı, insular ve solid paternli foliküler nodül saptandı. Mitotik aktivite ve Ki67 proliferasyon indeksi alışılmadık

şekilde yüksekti(sırasıyla 10 mitoz/2mm2 ve %10). Vasküler veya kapsüler invazyon izlenmedi.Nükleer değişiklikler

papiller karsinom tanısı için yeterli değildi.Olgu tanımlayıcı olarak “mitotik olarak aktif foliküler tümör”olarak raporlandı.

Moleküler analizinde yeni bir kompound heterojen TG [c.2149C>T (p.R717*)(P.Arg717Ter) / c.5361_5362 delCCinsG

(p.H1787Qfs*3) (p.His1787GlnfsTer3)] muhtemel patojenik mutasyon saptandı. Postoperatif bir yıllık

izleminde 2,5μg/kg/gün tedavisi altında;tiroid fonksiyonları,tiroid ve boyun USG’ları normal seyretti.

Sonuç:

Dishormonogeneze bağlı konjenital hipotiroidili bu olgu ile prepubertal dönemde saptanan nodülde yüksek mitotik

aktiviteli folikuler lezyonun,TG genindeki novel patojenik mutasyonla ilgili olabileceğine dikkat çekilmek istenilmiştir.

Erişkinde dishormonogenez zemininde tiroid kanseri görülebilirken çocuklarda bildirilmemiş olması;tiroid kanserlerin

erken tanısı için moleküler çalışma yapılmasının,yıllık ultrason ile izlenmesinin önemli olduğunu düşündürmüştür.