Yazma Eserlerin Katalog Bilgilerinde Eserin Müellife Aidiyeti Sorunu


İşler N.

17. Uluslararası Dil, Kültür ve Edebiyat Araştırmaları Kongresi, Antalya, Türkiye, 2 - 06 Kasım 2023, ss.102

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.102
  • Ankara Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Yazma eserler özellikle sosyal bilimler sahasında vazgeçilmez birincil kaynaklardır. Geçmişe ait bu önemli hazinenin kayıt altına alınması ve korunması özel bir çalışma gerektirmektedir. Doğru bir şekilde kayıt altına alınması, eserin korunmasından daha fazla önem arz etmektedir. Fişlere ya da dijital platformlara kaydedilen bazı eser bilgileri, esere ulaşmayı güçleştirdiği gibi araştırmacıları yanıltacak pek çok hususu da beraberinde getirmektedir. Halil Rıfat Paşa’nın “Gidemediğin yer senin değildir.” sözü bu bağlamında bize rehberlik edecek niteliktedir. Doğru esere, doğru zamanda ulaşmak kütüphane kataloglarındaki bilgilerin doğruluğuyla mümkün olabilmektedir. Yazma eser kataloglarında pek çok yanlışa rastlayabilmekteyiz. Bu yanlışların en vahimi şüphesiz ki müellif ve eser adının yanlış tespit edilmesidir. Eserin içerisindeki bir kelime, bağlamından koparılarak eser ya da müellif adı olarak kaydedilebilmektedir. Bu yanlışların tespiti adeta bir olay yeri incelesi titizliği gerektirmektedir. Varak numaralarının, müstensih adı ve istinsah tarihlerinin, eserin tercümemi telif mi olduğu hususunun doğru bir şekilde tespiti gerekmektedir. Katalog yanlışlarının bazı örneklerini daha önce “Katalog Yanlışları ya da Sehiv-nâme” başlığı ile “Eski Türk Edebiyatı Çalışmalarında Dijital Kaynaklar ve Uygulamalar” adlı makalemizde örnekleriyle ele almıştık. Bu bildirimizde ise yeni ulaştığımız örnekler üzerinden eserin müellife aidiyeti sorunu ele alınacaktır. Bu örneklerden ilki Kadı Hüseyin Ispartavî’nin Manzûme-i Akâid adını taşıyan eseridir. Ankara Millî Kütüphane’de bulunan bu eserin ismi katalogta “Nazm-ı Hıfzî”olarak geçmektedir. Müellif ismi ise “Hıfzî” olarak kaydedilmiştir. Leibzig ve TDK kütüphanelerinde bulunan Emre’nin (öl. 1557’den sonra) Feridüddîn-i Attâr'ın Pendnâme’sine yapmış olduğu manzum Türkçe tercümenin nüshalarının katalog bilgilerinde ise müellif ismi sehven “Makâlî” olarak girilmiştir. Ele alacağımız son örnek ise mahlasları dolayısıyla karıştırılan iki şair ile ilgilidir. Selimiye Kütüphanesi’nde kayıtlı olan yazmanın katalog bilgilerinde Kıbrıslı Âşık Kenzi’ye ait olan eser, Ayaşlı Hasan Kenzi’ye aitmiş gibi gösterilmiştir. Bu tür katalog hatalarının ortaya konması bazı eserlerin yeni nüshalarının tespiti anlamına da gelebilmektedir. Tebliğimizde bu hususlar detaylı ele alınacaktır.