Erken Ergenlik ve Varyantı Olan Kız Çocuk Annelerinde Depresyon ve Kaygı Düzeyinin Değerlendirilmesi


Creative Commons License

Kızılcan Çetin S., Özsu E., Aycan Z., Şıklar Z., Berberoğlu M.

26. Ulusal Pediyatrik Endokrinoloji ve Diyabet Kongresi,, Antalya, Türkiye, 26 Ekim 2022 - 30 Ekim 2023, ss.1-200

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.1-200
  • Ankara Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Giriş-Amaç: Kızlarda 8,erkeklerde 9yaşından önce sekonder cinsiyet özelliklerinin gelişmesine

erken ergenlik,santral aktivasyon olmaksızın izole meme gelişimine prematüre telarş,izole aksiller/

pubik kıllanmaya prematüre pubarş denmektedir.Bu durum endokrin bulguların yanısıra hasta

ve ailelerinde kaygı ve strese neden olabilmektedir.Bu çalışma;puberte prekoks teşhisini takiben

ebeveynlerde oluşabilecek anksiyete ve depresyon derecesini değerlendirmek için yapılmıştır.

Metod: Mart2020-Nisan2021 tarihleri arasında,meme büyümesi veya kıllanmayla kliniğimize başvuran hastalar

çalışmaya alındı.Olgular hızlı ilerleyen santral puberte prekoks (SPP)(Grup1),yavaş ilerleyen SPP veya prematüre

telarş(Grup2) ve prematüre adrenarş(Grup3)olarak 3 gruba ayrıldı.Oluşturulan veri formuyla hastaların oksolojik

ve hormonal verileri,ebeveynlerin sosyoekonomik durum,eğitim,yaş vb.bilgileri kaydedildi.Annelere,geçerliliği

onaylanmış“Beck Depresyon Ölçeği(BDÖ)”ve“Durumluluk ve Süreklilik Kaygı Envanteri(DSKE)”uygulandı.BDÖ’de 21

soru olup en düşük 0,en yüksek 3 puanla;0-8arası:depresyon yok/minimal depresyon,9-18puan:hafif,19-29puan:orta

ve 30-63 puan:şiddetli depresyon olarak değerlendirildi.DSKE’de;cevapları 1’den 4’e(hiç:1puan,herzaman:4puan)

puanlanan toplam 40 soru olup,anksiyete için pozitif prediktif soruların toplamından,negatif prediktiflerinkinin

çıkarılmasıyla bulunan değerlere durumluluk anksiyete skoru(STAI-1)için 50,süreklilik anksiyete skoru(STAI-2)

için 35 puan eklenmesiyle toplam puan bulundu.Puanlar 20-80 arasında olup büyük puan yüksek,küçük puansa

düşük kaygı seviyesini göstermektedir.SPSS 11.5 paket programıyla tanımlayıcı istatistikler ve veri toplama

formundan elde edilen verilerle depresyon ve anksiyete ölçek puanları arasında korelasyon analizleri yapıldı.

Bulgular: Çalışmaya 86 olgu alındı.Olguların 44’ü Grup1,30’u Grup2 ve 12’si Grup3’ü oluşturmaktaydı.Ortalama

tanı yaşları sırayla 7,3±1,3, 7,1±1,8 ve 6,7±1,7’ydi.Olguların %52’si(n:45)GNRHa tedavisi almaktaydı.İzlem süresi

2yıl üzerinde olan olgu sayısı 40,1-2yıl arasında 36 ve 0-1yıl arasında 11’di.Annelere uygulanan ölçeklerinin

ortalama puanları sırayla;8±7,5(BDÖ),37,1±9,1(STAI-I)ve40±9,3’dü(STAI-II).Topluma göre depresyon ve anksiyete

düzeylerinde farklılık saptanmadığı gibi gruplar arasında da istatistiksel anlamlı bir fark izlenmedi.Annelerin

eğitim ve çalışma durumlarına göre depresyon ve kaygı düzeyleri arasında; ve hastaların puberte evreleri,puberte

ilerleme hızları,tedavi alıp almamaları ve izlem süreleri dikkate alındığında ölçekler arasında fark saptanmadı.

Sonuç: Erken puberte ve varyantlarına sahip çocukların annelerinde depresyon ve anksiyete beklenilenin aksine artmış

değildir.Bu durum toplumda puberte kaynaklı sorunların son zamanlarda daha çok gündemde olmasıyla açıklanabilir.

Ayrıca sağlık çalışanları tarafından ailelere zaman ayrılarak gerekli bilgilendirmenin yapılması ve uygun takiplerle

çocukların yakın izleminin sağlanmasının da diğer bir faktör olarak sayılabileceğini düşünmekteyiz.