9.Yerleşim Arkeolojisi Lisansüstü Sempozyumu: Değişimin Dinamikleri, Ankara, Türkiye, 12 - 13 Mayıs 2022
Özet
Türkiye’de kültür varlıklarını koruma ve onarım yaklaşımı; Selçuklu Döneminden etkili olan vakıf geleneğinden, günümüzde modern koruma ve onarım uygulamalarının benimsenmesine kadar değişerek gelişmiştir. Osmanlı Döneminde; ilk defa Halil Ethem Paşa’nın sisteme oturttuğu depo ve sergi sistemi ile taşınabilir kültür varlıkları da koruma anlayışı içinde yer bulmuştur. Cumhuriyet Dönemi ile birlikte, hem Osmanlı Döneminden gelen geleneksel koruma anlayışı devam etmiş hem de uluslararası güncel çalışmalar takip edilerek benimsenmiştir. Türkiye’de 1967 yılında yürürlüğe giren Venedik Tüzüğü ve yapılan diğer yasal düzenlemelerle birlikte; kültür varlıklarını koruma anlayışı, modern koruma etik ilkeleri çerçevesinde planlanan, sistematik etkinlikleri kapsamaya başlamıştır.
Sualtı kültür varlıkları üzerinde yapılan araştırmaların, bilimsel temellere oturtulmasında, Türkiye’de yapılan arkeolojik kazılar önem taşımaktadır. Yenikapı Batıkları Projesiyle ile de koruma ve onarım uzmanlarının, suya doymuş kültür varlıklarının konservasyonu konusundaki bilgi ve deneyimlerinin artması mümkün olmuştur. Bununla birlikte; 2001 yılında yayınlanan fakat Türkiye tarafından kabul edilmemiş bir metin olan; UNESCO ‘sualtı kültür mirası korunma sözleşmesi’ ile sualtı kültür varlıklarını koruma anlayışında yeni bir yaklaşım ortaya çıkmıştır. Bu metne göre; sualtı kültür varlıklarını korumada planlanması gereken öncelikli yaklaşım, kazı değil in-situ koruma olmalıdır.
Bu çalışmada; Türkiye’de kültür varlıklarını koruma ve onarım yaklaşımlarının gelişimi ve koruma uzmanlarının önemi incelenecektir. Bu bağlamda; sualtı kültür varlıklarının korumasında, uluslararası yaklaşımlar ve son yıllardaki çalışmalardan bazı örnekler ele alınacaktır.