TÜCAUM 2024 Uluslararası Coğrafya Sempozyumu, Ankara, Türkiye, 8 - 10 Ekim 2024, ss.581-582
Mekanlar zaman içerisinde değişimlerin oluştuğu dinamik yapılardan meydana gelmektedir. Mekan oluşması için imgeler gerekmektedir. Bu imgeler bireylerin sosyal, ekonomik ve kültürel birikimlerine göre şekillenmekte ve bireylere bağlı kimlik kazanımları oluşmaktadır. Kişilerin mekanlara yönelik anlam yüklenmesi süreç içerisinde gerçekleşmektedir. Mekan kazanımları olarak ifade edilen mekan ögelerinin kişi algı düzeyi ile çakışması doğrultusunda bir alan/yer anlam ifade etmektedir. 1970'li yıllara gelindiğinde, "bilişsel mekân" kavramı tartışılmaya başlanmış ve kuramın etkileri mekân yaklaşımlarında kendini göstermiştir. İnsanların günlük yaşam faaliyetlerinde mekânla olan ilişkilerinin oldukça yoğun olduğu ve bu ilişkinin karşılıklı bir yapı arz ettiği vurgulanmıştır. İnsanın uzamsal davranış süreci, zihinsel olarak inşa edilen mekân ile fiziksel mekân arasındaki karar alma mekanizmaları sonucunda şekillenmektedir. Mekâna yönelik araştırmalar, sadece fiziksel çevreyi değil, bu çevre içinde bulunan ilişkilerin de ele alınması ile mümkündür. Mekanda insan akışları üzerinde birden çok çalışma yapılmış olup mekan içerisinde davranışsal örüntülere bağımlı analizler detaylandırılmıştır. Mekandaki yol örüntülerini tanımlamak, yayaların rotalarının belirlenmesi bilişsel harita üretiminin temelini oluşturmaktadır. Bireylerin mekandaki yoğunlaşan hareket örüntülerinin analizinde bu yöntem kullanılmakta ve mekanın tercih edilme sebepleri, tercih yönelimleri ve merkez kavramının çözümlemesi yönünde de çıkarım yapılabilmektedir. Çalışma kapsamında ise mekan oluşumunun özünde özel bir tarih ve kimlik kazanımı olan Ankara ili incelenmiş ve başkent olduğu dönemden bugüne merkez değişimi haritalandırılmıştır. Yaya örüntülerine bağımlı olan bilişsel haritalandırma süreci mekanların kişi bazlı nasıl değişkenlik gösterdiği, mekan örüntülerinde yaya yoğunluk ağlarının merkez oluşumundaki etkisi ve yer seçimindeki bireylerin hareketleri analiz edilebilmektedir. Ankara’da güncel merkez olgusu ve geçmişten bugüne izleri olan merkezlerin karşılaştırılması yapılarak yaya örüntü analizi bilişsel haritalarla gözlenmiştir. Bireylerin mekana verdiği önem ve yer seçimindeki kriterlendirme mekanlar arası etkileşim yoğunluğu ile gelişmekte olduğu sonucu elde edilmiştir. Her mekanın önem düzeyi ise başkent oluşumu ile ilişkilendirilmeyerek mekanların ayrı karakteristik özellikleri de vurgulanmıştır.
Spaces are dynamic structures that undergo changes over time. For a space to emerge, images are required. These images are shaped by individuals' social, economic, and cultural backgrounds, leading to identity formations tied to individuals. The process of assigning meaning to spaces by individuals occurs over time. A place gains significance when the spatial elements, referred to as "spatial acquisitions," overlap with the individual's level of perception. By the 1970s, the concept of "cognitive space" began to be discussed, and the effects of the theory became evident in spatial approaches. It was emphasized that people's relationship with space in their daily life activities is quite intense and that this relationship is reciprocal. The process of human spatial behavior is shaped by decision-making mechanisms between the mentally constructed space and the physical space. Research on space is possible not only by considering the physical environment but also by addressing the relationships within that environment. Several studies have been conducted on human flows within spaces, and analyses dependent on behavioral patterns in the space have been detailed. Defining path patterns in space and determining pedestrians' routes form the basis of cognitive map production. This method is used to analyze the concentrated movement patterns of individuals in the space, and inferences can be made regarding the reasons for space preference, preference orientations, and the concept of the center. In the scope of this study, the city of Ankara, with its unique history and identity formation, was examined, and the change of the center from the time it became the capital to today was mapped. The cognitive mapping process dependent on pedestrian patterns analyzes how spaces vary on an individual basis, the effect of pedestrian density networks on center formation in spatial patterns, and the movements of individuals in place selection. By comparing the current concept of the center in Ankara with the traces of centers from the past to the present, pedestrian pattern analysis was observed through cognitive maps. The study concluded that the importance individuals assign to space and the criteria for place selection develop through the intensity of interaction between spaces. It was also highlighted that the significance of each space is not solely linked to its status as the capital, but that the unique characteristics of spaces were emphasized.