Modern Konfuçyüsçü Mou Zongsan’ın “Bilişsel Farkındalık” Olumsuzlaması


SERTDEMİR İ.

Şarkiyat Mecmuası, sa.44, ss.161-177, 2024 (Hakemli Dergi) identifier

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: Sayı: 44
  • Basım Tarihi: 2024
  • Dergi Adı: Şarkiyat Mecmuası
  • Derginin Tarandığı İndeksler: TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.161-177
  • Ankara Üniversitesi Adresli: Hayır

Özet

Çin anakarasında yirminci yüzyılın başları; dilden edebiyata, geleneksel düşünceden eğitim sistemine ve hatta siyasal rejime dek pek çok alanda modernleşmeye gidilen süreci kapsar. Kültürel çaptaki bu yenilikçi hareketler arasında; antik çağa tarihlenen, Konfuçyüs (MÖ 479-551) tarafından ilkeleştirilen ve Mengzi’nın (MÖ 372-289) insan doğası görüşü sayesinde geniş kitlelerce benimsenen düşünce akımının “Yeni Konfuçyanizm” adı altında kurulması oldukça mühimdir. Konfuçyüs’ün normatif ahlak anlayışının aksine bu yeni akım, Mengzi’nın doğuştancı kuramına daha yakın durmaktadır. Yeni Konfuçyanizm’in temellerini atan Xiong Shili (1885-1968), Mengzi öğretisinde okunabilen ve akıl- kalp ilgileşimi karşılığını verebilen“benlik”kavramını merkeze alır. Akımın sonraki temsilcilerinden Mou Zongsan (1909-1995) ise, gerek akıl-kalp ilgileşimine gerekse benliğin beslenmesine getirdiği çarpıcı yorumlarıyla dönemin en etkili fikir adamı olarak dikkatleri üzerine çekmektedir. Mou felsefesi; Mengzi’nın bütünleşik kabul ettiği bilişsel ve duyuşsal süreçleri tamamen farklı aşamalarda açıklayan, bu aşamaları benliğin iki katmanlı yapısıyla eşleştiren ve varoluşsal özü insan doğasının özüne özdeş sayan bazı varsayımsal yargılar içermektedir. Bu çalışmada, Mou felsefesinin onto-kozmolojik yaklaşımından hareketle benlik algısının nasıllığı incelenecek; doğuştan var olduğu farzındaki bilginin ve erdemin özümsenmesinde bilişsel farkındalığa karşı çıkan önermenin ayrıntıları analiz edilecektir.
The early twentieth century in mainland China exemplifies the modernization process in many areas, including language, literature, traditional thought, education, and even the political system. Among these reformist movements, it is important to note that this movement of thought was established under the name of New Confucianism, which dates back to the ancient ages, was based on Confucius (479–551 BC), and was widely adopted by the human nature view of Mencius (372–289 BC). Unlike Confucius’normative moral sentiment, this new movement is more akin to Mencius’innatist theory. Xiong Shili (1885–1968), who established the foundations of New Confucianism, emphasized the concept of “self,” which can be found in Mencius’ doctrine and may correspond to the heart–mind correlation. Mou Zongsan (1909–1995), one of the movement’s later representatives, is regarded as the most effective intellectual of the time for his remarkable comments on heart–mind correlation and self-cultivation. Mou philosophy includes some hypothetical arguments that explain the cognitive and affective processes in completely different stages, contrary to Mencius’s view of integration; coordinate those stages with the two-tiered nature of the self; and equate existential essence with the essence of human nature. In this study, the how of the sense of self will be examined in relation to the Mou philosophy’s ontocosmological approach, and the details of the thesis that negates cognitive awareness in internalizing knowledge and virtue, which are assumed to be innate, will be analyzed.