10. uluslararası iletişim günleri/ dijital kapitalzm ve iletişim sempozyumu İFİG, İstanbul, Türkiye, 16 - 18 Mayıs 2023, ss.429-435
Sualtı kültür varlıkları (SKV) üzerine bilimsel yöntemlerle yapılan arkeolojik çalışmalar; 1980’li
yıllarda George F. Bass ve ekibinin Türkiye karasularında, Gelidonya Burnu, Uluburun, Yassı Ada gibi
bölgelerde başlanmıştır. Bass ve ekibinin daha önceki yıllarda yapmış oldukları sualtı ya da denizcilik
arkeolojisiyle ilgili kazı çalışmaları bulunmasına rağmen Türkiye’de yapılan sualtı arkeolojik kazı
çalışmaları bilimsel temellere dayanan yeni tekniklerin kullanılması açısından uluslararası alanda dikkat
çekmiştir. SKV üzerinde yapılan koruma onarım çalışmalarının uzun süreli ve yüksek maliyetli
olmasının dezavantaj oluşturması, teknolojik gelişmelerle yeni konservasyon tekniklerinin gelişeceği
düşüncesi ve kültürel miras çalışmalarının gelecekte de incelenmesini sağlamak amacıyla; in situ
koruma, yani yerinde koruma uluslararası kültürel miras uzmanları arasında öncelikli hale gelmiş bir
uygulama yöntemi olmuştur. SKV’nin in situ sergilenmesi ile halk tarafından izlenmesi zor olan tarihi
verilerin tanıtımı dijital uygulamalar sayesinde kolaylaşmaktadır. Böylece; halk düzeyinde de SKV’nı
koruma bilincinin daha geniş kitlelerce benimsenmesi hedeflenmektedir. Türkiye gibi yoğun sualtı
kültür varlıklarına sahip olan ülkelerde koruma halkın desteği olmadan mümkün değildir. Ayrıca; üç
boyutlu taranıp sanal modellemelerinin oluşturulması ve sanal gerçeklik (VR) yöntemi kullanılarak
müzelerde sergilenmesiyle, SKV’nin profesyonel dalgıç olmayan kişilerce de incelemesi mümkün
olmuştur. Uluslararası in situ koruma projelerinin bir bölümünü bu sanal gerçeklik uygulamaları
oluşturmaktadır. Bu çalışmada; SKV’nin in situ korunması konusunda yapılan uluslararası projelerde
kullanılan VR uygulamalarından örnekler verilerek dijital yöntemlerin koruma alanına etkileri
tartışılacaktı