Amaç: Kronik venöz yetmezlik nüfusun yaklaşık %25’ini etkilemektedir ve temel olarak büyük safen vende reflü ile ilişkilidir. Yüksek ligasyon ve stripping gibi geleneksel tedaviler etkili olmuştur ancak yüksek nüks oranlarının yanı sıra postoperatif ağrı, yara enfeksiyonları ve sinir hasarı gibi komplikasyonlarla ilişkilendirilmişlerdir. Buna karşılık, radyofrekans ablasyon, endovenöz lazer ablasyon (EVLA) ve ultrason kılavuzluğunda köpük skleroterapi gibi minimal invaziv endovenöz teknikler, daha düşük komplikasyon oranları ve kısa ve orta vadeli çalışmalarda gösterilen etkinlikleri nedeniyle popülerlik kazanmıştır. Bu çalışma, bu tedavi yöntemlerini karşılaştıran mevcut literatürü sentezlemekte ve venöz yetmezlik tedavisinde klasik stripping ve endovenöz ablasyon tekniklerinin etkinliğini değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Gereç ve Yöntem: Ekim 2011 ile Ocak 2016 tarihleri arasında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kalp ve Damar Cerrahisi bölümümüzde 832 hastaya farklı prosedürler uygulanmıştır ve toplam 1.390 alt ekstremite tedavi edilmiştir. Çalışmada hasta demografisi, prosedürel sonuçlar, komplikasyonlar ve her bir müdahalenin ardından yaşam kalitesindeki (YK) gelişmeler değerlendirilmiştir. Sonuçları karşılaştırmak ve etkileyen faktörleri belirlemek için t-testleri, Mann-Whitney U testleri ve lojistik regresyon dahil olmak üzere istatistiksel analizler kullanılmıştır. Bulgular: Bulgular, tüm yöntemlerde yüksek prosedürel başarının ve tedavi sonrası YK’de önemli iyileşmelerin altını çizmiştir. Bununla birlikte, tedavi yöntemleri arasında YK sonuçlarında istatistiksel olarak anlamlı bir fark gözlenmemiştir. Komplikasyon oranları değişkenlik göstermiş, EVLA daha yüksek postoperatif ekimoz oranları göstermiş ve klasik stripping operasyonu daha yüksek yara enfeksiyonu insidansı ile ilişkilendirilmiştir. Sonuçları etkileyen faktörler arasında vücut kitle indeksi, tedavinin iki taraflı olması ve venoaktif ilaç kullanımı yer almıştır. Sonuç: Çalışma, tedavi protokollerinin iyileştirilmesi ve uzun vadeli etkinliğin aydınlatılması için daha fazla randomize kontrollü çalışma yapılması önerisiyle sonlandırılmıştır.
Objectives: Chronic venous insufficiency affects approximately 25% of the population and is primarily associated with reflux in the great saphenous vein. Traditional treatments like high ligation and stripping have been effective but are burdened with complications such as postoperative pain, wound infections, and nerve damage, alongside high recurrence rates. In contrast, minimally invasive endovenous techniques, including radiofrequency ablation, endovenous laser ablation (EVLA), and ultrasound-guided foam sclerotherapy, have gained popularity due to their lower complication rates and efficacy demonstrated in short- and medium-term studies. This study synthesizes existing literature comparing these treatment modalities and aims to evaluate the effectiveness of classical stripping and endovenous ablation techniques in the treatment of venous insufficiency. Materials and Methods: Between October 2011 and January 2016, 832 patients underwent different procedures at Ankara University Faculty of Medicine, Department of Cardiovascular Surgery, with a total of 1,390 lower extremities treated. The study assessed patient demographics, procedural outcomes, complications, and quality of life (QoL) improvements following each intervention. Statistical analyses, including t-tests, Mann-Whitney U tests, and logistic regression, were employed to compare outcomes and identify influencing factors. Results: The findings underscored high procedural success across all methods and significant QoL improvements post-treatment. However, no statistically significant differences were observed in QoL outcomes between treatment modalities. Complication rates varied, with EVLA showing higher rates of postoperative ecchymosis and classical stripping associated with increased wound infection incidence. Factors influencing outcomes included body mass index, bilaterality of treatment, and use of venoactive drugs. Conclusion: The study concluded with recommendations for further randomized controlled trials to refine treatment protocols and elucidate longterm efficacy.