1. Uluslararası Onkoloji Hemşireliği Derneği Kongresi, Ankara, Türkiye, 21 - 23 Mayıs 2025, ss.5, (Özet Bildiri)
Genetik
stabilite kaybı nedeniyle gelişen Microsatellite Instability (MSI) yüksek
kolorektal kanserde, DNA tamir mekanizmasındaki bozukluk nedeniyle kolon ve
rektum mukozasındaki epitel hücrelerde malign hücrelere dönüşüm meydana gelir.
Bu tümörler yüksek mutasyon yüküne, neoantijen varlığına ve CD8+ T hücrelerinin
yoğun infiltrasyonuna sahip olması nedeniyle immünoterapilere duyarlıdır. Bu
nedenle pembrolizumaba karşı yüksek duyarlılık gösterirken, 5-FU bazlı klasik kemoterapiye
karşı dirençli olma eğilimindedir. Günümüzde MSI yüksek kolorektal kanser
tanılı hastalarda birinci basamak tedavi olarak immün kontrol noktası
inhibitörlerinden anti PD-1 antikoru olan pembrolizumab önerilir. Bu
tedavilerin bağırsak mukozasında inflamatuar süreçleri uyararak kolite yol
açtığı bilinir. Buna ek olarak kolorektal kanser hastalarının bağırsak
mikrobiyotasında patogenez ilişkili çeşitli değişimler yaşanır. Tüm bu
nedenlerden dolayı MSI yüksek kolorektal kanserli pembrolizumab tedavisi alan
hastalarda bağırsak mikrobiyotası bozulur. Disbiyoz nedeniyle diyare ve kolit
gibi hastaların yaşam kalitesini olumsuz etkileyen yan etkiler ortaya çıkar. Bu
nedenle bu hastalarda bağırsak mikrobiyotasının yönetimi önemlidir. Pembrolizumab tedavisi alan
hastalarda diyare yönetiminde önerilen farmakolojik tedaviler olmasına rağmen
bu ilaçların yan etkileri kanser hastalarında semptom yükünü artırır. Bu
nedenle hemşirelik alanında MSI yüksek kolorektal kanser tanılı pembrolizumab
tedavisi alan hastalar için semptom yükünü artırmayan, herhangi bir yan etkisi
olmayan non farmakolojik tedavilerin araştırılması gereklilik gösterir.
Literatürde daha önce çeşitli immün kontrol noktası inhibitörü tedavisi alan
kanser hastalarının mikrobiyotası üzerinde etki göstermiş olan girişimler
mevcuttur. Bu girişimler; prebiyotik
ve probiyotik uygulamaları, diyet düzenlemeleri, fekal mikrobiyota
transplantasyonudur. Bununla birlikte daha önce etkinliği gösterilmiş olan
girişimlerin özellikle kolorektal kanser tanılı hastalarda uygulanması, konu
üzerine daha fazla çalışma yapılması ve bağırsak mikrobiyotasını düzenleyecek
farklı girişimlerin preklinik ve klinik araştırmalarla denenmesinin
pembrolizumab tedavisi alan MSI yüksek kolorektal kanser hastalarının yaşam
kalitesi üzerine olumlu etkisi olacağı ve semptom yükünü azaltacağı
düşünülmektedir. Bu bilgiler ışığında
derlemenin amacı; hemşirelerin, pembrolizumab tedavisi alan MSI yüksek
kolorektal kanser hastalarında mikrobiyota ilişkili semptomlarını azaltmaya
yönelik olarak bakım planlarında bağırsak mikrobiyotasını düzenleyen uygun
girişimleri kullanabilmesi için güncel literatür bilgilerini derlemek ve bu hastalarda
bağırsak mikrobiyotasına ilişkin yapılan çalışmaları incelemektir.