Akademik Veri Yönetim Sistemi
VII. İlişkisel Sosyal Bilimler Kongresi, Ankara, Türkiye, 4 - 05 Mayıs 2023, ss.98-102
2017 yılından itibaren Türkiye’de ele geçirilen sentetik ve uyarıcı madde türlerinde ciddi bir artış yaşanmaktadır. Emniyet raporlarına göre 2017 yılında yakalanan kokain miktarı 1.4 ton iken 2021 yılına gelindiğinde 2.8 tona tırmandığı görülmektedir. Emniyet raporlarına halüsinojenik türde etki yaratan kenevirden elde edilen esrar (cannabis) ve marihuana türü maddelerin kullanım yaygınlığının yanına bir de son yıllarda metamfetamin kullanımındaki artış eklendi. Batıdan Doğu istikametinde seyreden sentetik ve uyarıcı madde ticaretinde Türkiye coğrafi stratejik konumu itibariyle bu zamana kadar ideal bir geçiş noktası olarak kabul edilirken; artık, Türkiye’de de madde bağımlılığı meselesi ve iç pazar dinamikleri kamuoyunda tartışılmaya başlandı. Ancak uzun zamandır konuyla ilgili sosyal bilimsel bir araştırmanın kapsamlı olarak yürütülmediğini görüyoruz. Bağımlılıkla mücadele ve rehabilitasyon (topluma yeniden kazandırma) amaçlı resmi söylemler ekseninde ve “AB projesi” bazlı yürütülen çalışmalar dışında konuyla ilgili kapsamlı bir araştırma henüz yapılmış değildir. Bu çalışma sosyolojik bir kriminolojinin kültürel olanın inşasına duyarlı teorik filtreleriyle sokak düzeyinde uyuşturucu ticaretinin, başka bir ifadeyle, “torbacılığın” yerel organizasyonunu Ankara bağlamında incelemektedir. Teorik‐olarakyönlendirilmiş bir etnografik yöntemle torbacılığı bir güç ve mücadele sahası olarak ele almakta ve sahaya dahil olma arzusunda olan öznelerin aktörleşme süreçlerini bedensel ve zihinsel eğilimlerini yapılandıran hem maddi koşullara hem de psiko‐sosyal momentlere odaklaşarak çözümlemektedir.