Medya iletilerinin bireylerin algıları üzerindeki etkileri, çok çeşitli yaklaşımlarla teorileştirilmiştir. Gerbner’in Yetiştirme Teorisi de bunlardan biridir. Teori, televizyonun, bireylerin toplumsal gerçeklik algıları üzerinde önemli etkileri olduğunu savunur. Medya iletilerinin bireylerin algıları üzerindeki etkisinden hareketle, filmler aracılığıyla üretilen yaşlılık fikrinin, yaşlılığa dair gerçek yaşamdaki anlayışımızı şekillendirdiğini söylemek mümkündür. Diğer yandan, medya iletilerinin izler kitleyi dönüştürme sürecinde duyguların rolü oldukça büyüktür. Buradan hareketle çalışmamızda, sinema filmleri aracılığıyla kurulan yaşlılığın gerçek yaşamdaki anlayışımızı nasıl şekillendirdiğine dair farklı bir perspektif geliştirebilmek amacıyla, yaşlılık temalı filmlerin diyaloglarındaki duygu yapısı araştırılmıştır. Bu doğrultuda, bir asırlık zaman diliminde üretilen tüm yaşlılık temalı filmlerin diyaloglarında, metin madenciliği yöntemiyle duygu analizi gerçekleştirilmiştir. Sonuçlar tarihsel perspektifte ve ülke sinemaları çerçevesinde, betimsel bir yaklaşımla yorumlanmıştır. Çalışmamızın, sinemada metin madenciliği araştırmalarına örnek oluşturması ve sinemada yaşlılık olgusuna yönelik tartışmalara alternatif bir bakış açısı sunması beklenmektedir.
The effects of media messages on individuals' perceptions have been theorized through various approaches. Gerbner's Cultivation Theory is one of them. The theory argues that television significantly affects individuals' perceptions of social reality. Based on the impact of media messages on individuals' perceptions, the idea of old age produced through movies shapes our understanding of old age in real life. On the other hand, emotions play a significant role in media messages transforming the audience. From his point of view, in order to develop a different perspective on how the idea of old age constructed through movies shapes our understanding of old age in real life, this study investigated the emotional structure in the dialogues of films about old age. To this end, using the text mining method, an emotional analysis was carried out in the dialogues of all old age-themed films produced over one century. The results are interpreted with a descriptive approach from a historical perspective and within the framework of country cinemas. Our study is expected to set an example for text-mining research in cinema and offer an alternative view to the discussions on the phenomenon of old age in cinema.