TOPLUM VE BILIM, no.152, pp.104-133, 2020 (Peer-Reviewed Journal)
Göçebe topluluklar tarihin hemen her döneminde dikkat çekti. Bu sebeple göçebeler zamana ve mekana baglı olarak farklı şekillerde yorumlandı. Eleştirel bir bakışla tarihi süreç içerisinde göçebelige olan yaklaşımları ele alan bu çalışma Türkiye'deki göçebelik çalışmalarının neden/nasıl Türkmen ve Yörüklüge indirgendigini ortaya koymaktadır. Bu indirgemecilige karş ılık olarak Kürt göçebe grup olan Koçerlerin varlıgını tartışmaktadır. Çalışma genelde Kürtlerin, özelde ise Koçerlerin kimlik edinmesine önemli etkisi olan 1925 ve 1984 sonrası maruz kaldıgı zorla yerinden edilme sürecine deginmektedir. Göçebelik hali ve zorla yerinden edilme süreci beraber degerlendirildiginde Koçerlerin zaman içerisinde etnikleşmesini ortaya çıkarmaktadır. Siirt özelinde Koçerlerin etnikleşme sürecini yapısal olarak anlamak amacıyla (Marksist ve anarşist bakışla) farklı muhataplardan on üç kişi ile derinlemesine görüşme yapılmıştır. Çalışmanın amacı Koçerlerin görünürlügünü saglamak ve Anadolu pastoralizminin içine bir ebru gibi yerleştirmektir.