COVID-19 Salgınının AB Dayanışma İlkesine Etkisi: Ayrışma mı, Birleşme mi?


Ocak P.

ULUSLARARASI SİSTEMİN YENİ KRİZİ: COVID-19 PANDEMİSİ V. MÜLKİYE ULUSLARARASI İLİŞKİLER KONGRESİ, Ankara, Türkiye, 14 - 16 Ekim 2021, ss.97-100

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Ankara
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.97-100
  • Ankara Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Avrupa Birliği'nin (AB) kuruluşundan bu yana var olan dayanışma kavramı, erken Avrupa bütünleşme sürecinin temel bir unsuru ve AB'nin kalbindeki varoluşsal ilkelerden biridir. Sıklıkla kutsanan kıymetli karakterinin ötesinde, dayanışma hassas ve dinamik bir özelliğe sahiptir. Hassastır, çünkü bütünleşmeyi sarsan tüm meydan okumalar bu ilkeyi doğrudan etkiler. Aynı zamanda dinamiktir, çünkü paylaşılan zorluklar ve ortak tehditler genellikle üyelerin bu ilkenin vazgeçilmezliğine olan bağlılıklarını kuvvetlendirir. Geçtiğimiz yılının başında patlak veren COVID-19 salgını, AB’nin söz konusu ilkeyi kendi içerisinde tekrar test etmesine yol açmıştır. Çalışmaya göre, ilk olarak, salgının başında bazı üye ülkelerde yaşanan göç ve mülteci sorunları, Brexit yorgunluğu ve ülke içi ekonomik krizlerin yarattığı çalkantılı bir Avrupa bütünleşme ortamının varlığı, dayanışmaya yönelik olumsuz yaklaşımlara ilk ivmeyi vermiştir. İkinci olarak, AB’de bir ulus üstü ve gelişmiş afet yönetimi mekanizmasının olmayışı, sağlık altyapısının yetersiz koordinasyonu ve acil durum materyallerinin yetersizliğinin dayanışma vurgusunu zayıflattığı ve ortak Avrupa hedefleri yerine ulusal önceliklerin meşrulaştırılmasına hız verildiği görülmektedir. Son olarak çalışma, Avrupa dayanışmasına destekte bir artış gözlemlendiğini, AB’nin kısa sürede toparlanıp, Birliğin de nüvesi olan dayanışma ruhunu tekrar yakalayarak hayata geçirme ve uygulama yolunda önemli adımlar attığını bunun nedeninin de yıpranmış Avrupa ekonomisini yeniden canlandırmak için etkili devasa çabalar olduğunu öne sürmektedir. Kavramsal Olarak Dayanışma Dayanışma ile ilgilenen yazarların çoğu, ulus devlet sınırları içindeki tezahürüne odaklanırken, bazı önemli figürler (Jürgen Habermas, Andrea Sangiovanni, Andreas Grimmel vb.) bileşik ve çok boyutlu bir mesele olarak AB'deki ulus ötesi dayanışmaya odaklanmaktadır.1  ∗ Öğr. Gör., Ankara Üniversitesi, ATAUM 1 Jürgen Habermas, Democracy, Solidarity and the European Crisis, 26 Nisan 2013 tarihinde Leuven Universitesinde verilen ders,https://www.pro-europa.eu/europe/jurgen-habermas-democracy-solidarity-and-theeuropean-crisis/ (Erişim tarihi 21 Mayıs 2021), Andrea Sangiovanni, “Solidarity in the European Union”, Oxford Journal of Legal Studies, Vol. 33, Sayı 2, 2013, s.214, Florian Kommer, “The Clash of Solidarities in the European Uluslararası Sistemin Yeni Krizi: COVID-19 Pandemisi • 98 Avrupa'da dayanışma Avrupalılar tarafından inşa edilmiş ve Robert Schuman'ın 9 Mayıs 1950 tarihli açıklamasında belirttiği gibi: “Avrupa birdenbire ya da tek bir plana göre yapılmayacaktır. İlk önce fiili bir dayanışma yaratan somut başarılarla inşa edilecektir."2 düsturunca bir anlaşma ile de açıklığa kavuşturulmuştur. Dayanışma, Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu (AKÇT) Antlaşması (1951), Tek Avrupa Senedi (1986), Maastricht Antlaşması (1992) ve Lizbon Antlaşması (2006) dahil olmak üzere AB'nin tüm önemli Antlaşmalarının çerçevesinin arkasında kapsamlı bir ilke olarak hem siyasi hem de hukuki söylemde önemli bir rol oynamaktadır. Bununla birlikte, Avrupa Birliği'nin İşleyişi Hakkında Antlaşmanın (ABİHA) 222. Maddesindeki Dayanışma Hükmü3 AB’nin dayanışma ilkesi ile ilgili çerçevesini belirleyen yasal temeldir. COVID-19 ve AB’nin ilk dönemi: Dayanışmaya Karşı Meydan Okumalar  Salgının Avrupa’da hızla yayılmaya başlamasıyla bazı üye devletler panik halinde ilk olarak kendi bünyelerinde bulunan sağlık enstrümanı rezervlerini elde tutmak için stoklamaya başlamıştır ve Schengen anlaşmasını askıya alarak sınır kontrollerini yürürlüğe koymuş, maske ve solunum cihazlarına yönelik tek taraflı ihracat yasakları getirerek veya nakliyesi yapılan maskelere el koyarak ortak iç pazarın yükümlülüklerini yerine getirmemiştir. Bunun da en çarpıcı örneği İtalya’da yaşanmıştır. İtalya, 28 Şubat'ta sağlık ekipmanı talep etmek için Avrupa Sivil Koruma Mekanizması'nı (CPM)4 etkinleştirmiştir ancak 26 AB ülkesinin bu yardım çağrısına tepkisi büyük bir sessizlik olmuştur zira Komisyon tarafından koordine edilen bu mekanizma, etkisiz ve yavaştır ve aynı zamanda AB ülkelerinin gönüllü yardımına dayanmaktadır. Avrupa Komisyonunun ciddi eleştiri ve çabaları sonucunda bu ülke bazlı uygulamaların önüne geçilmeye çalışılmış olsa da5; geç gelen bu zayıf adımlar sarsılan AB’nin güvenirliğinin sorgulanmasını durduramamıştır. Bunun yanı sıra, AB salgınla mücadele için  Union”, Fudan Journal of the Humanities and Social Sciences, Vol. 11, Sayı 2, 2018, s.177-183, Andreas Grimmel “Solidarity in the European Union A Fundamental Value or “Empty Signifier”, Andreas Grimmel and Susanne MyGiang (edt.), Solidarity in the European Union: Fundamental Value in Crisis, Switzerland, Springer, 2017, s.174. 2 Franco Piodi, “From the Schuman Declaration to the birth of the ECSC: The role of Jean Monnet”, Cardoc Journals, Sayı 6, Mayıs 2010, s.9. 3 ABİHA. Mad. 222, https://www.ab.gov.tr/files/pub/antlasmalar.pdf, s.145.  4 Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Birliği Başkanlığı, https://www.ab.gov.tr/-sivil-koruma-mekanizmasi_50451.html (Erişim Tarihi 25.05.2021). Ayrıca bkz: https://ec.europa.eu/echo/what/civil-protection/mechanism_en (Erişim Tarihi 25.05.2021). 5Kevser Erol, “Avrupa’nın Koronavirüsle İmtihanı”, SETA Perspektif, Aralık 2020, Sayı 302, s. 4, https://setav.org/assets/uploads/2020/12/P302.pdf (Erişim tarihi 31 Mayıs 2021).  99 • V. Mülkiye Uluslararası İlişkiler Kongresi   alınması gerekli tedbirler hususunda harekete geçmekte gecikmiş ve dayanışma ilkesini şiddetle eleştirip, uygulamaya sokmamıştır bu da Birliğin dayanışma ruhunu zedelemiştir. COVID-19 ve AB’nin ikinci Dönemi: Dayanışma İşbaşında COVID-19 salgını, AB ülkelerinin kriz zamanlarında daha iyi işbirliği ve koordinasyon sağlama ve sağlık değerlendirmeleri ile önlemleri uyumlaştırma ve belki de en önemlisi AB'nin yeni sınır ötesi sağlık tehditlerine etkili bir şekilde yanıt verme kapasitesini güçlendirme ihtiyacını göstermiştir. Birlik kendi hatalarını kabul edip, özür dileyerek6 yeni bir oluşumun sinyallerini vermiştir. Üye ülkeler tarafından pandeminin artık ‘‘yeni normal’’ olarak kabullenilmesiyle AB üye ülkelerinde ortak siyaset geliştirme çabası belirginleşmiş ve tüm bu kırılgan ve sıkıntılı süreçten ders çıkararak, AB koronavirüsle mücadelede ekonomi (SURE ve Next GenerationEU gibi maddi fonlar), sağlık (EU4Health), seyahat ve aşı konularında ulus aşırı stratejiler geliştirmeye başlamıştır ve geçen senenin Mart ve Nisan aylarına kıyasla günümüzde AB ülkelerinde söz konusu konularda fikir birliği sağlanmış durumdadır.7  Sonuç: COVID-19 salgını ile AB, daha önce hiç karşılaşmadığı bir tehditle karşı karşıya kalmıştır. Bu kriz, Avrupa demokratik modeline ve Avrupa bütünleşmesine yönelik bir başka meydan okumadır. Bulgularımız, pandeminin başlangıcında gözlemlenen bir Avrupa dayanışma eksikliği olduğunu göstermektedir. Ancak sonradan aldığı önlemlerle AB dayanışmadan vazgeçmediğini de kanıtlamıştır. Birlik, hukukun üstünlüğü, bireysel haklara saygı, demokrasinin korunması ve dolaşım özgürlüğü, tek pazar gibi temel değer ve AB bütünleşmesi kazanımlarını savunmanın önemini fark etmiş ve dayanışmasını güçlendirmeyi seçmiştir. Unutulmamalıdır ki; AB bu varoluşsal krizden ciddi hasarla çıkacaktır. Ancak bu salgın AB'yi temelinden sarsabilecek mahiyette bir kriz değildir. AB çuvallamış; ancak hızla yeniden bir araya gelinmiştir. Avrupa Birliği ve kurumları öğrenen kuruluşlardır. Hatalarını hızla değerlendirir ve yapılması gerekeni ivedilikle yaparlar. Üye Devletlerin ve AB kurumlarının şimdiye kadar gösterdiği uyum ve dayanışma kapasitesi hafife alınmamalıdır. Avrupa Birliği'nin silahlı çatışma veya başka türden çatışmalar yerine bir fikir, dayanışma ve işbirliği temeline dayandığını tekrar tekrar vurgulamak önemlidir. Görüş ayrılıkları elbette çok kademeli bir bütünleşme sürecinin parçasıdır ve zaman zaman zorluklar yaşanmıştır, ancak  6Avrupa Komisyon’u Başkanı Von der Leyen’in İtalya’dan dilediği özür açıklaması için bakınız: https://ec.europa.eu/commission/presscorner/detail/en/SPEECH_20_675 (Erişim 28 Mart 2021). 7 Kevser Erol, Ibid., s. 3. Uluslararası Sistemin Yeni Krizi: COVID-19 Pandemisi • 100 AB'nin dayanıklılığı her zaman kanıtlanmıştır. COVID-19'un dayanışma konusundaki zorlukları da, yetmiş yıllık Avrupa bütünleşmesi için bir test olarak hizmet etmiştir ve hala hizmet etmektedir.  Bildirinin Anahtar Kelimeleri: COVID-19 krizi, AB Dayanışma İlkesi, COVID-19’la mücadelede AB politikaları, AB’de kriz yönetimi ve dayanışma