Haksız Tahrik Kurumuna İlişkin Bazı Sorunlar


AYDIN D.

Terazi Hukuk Dergisi, cilt.15, sa.162, ss.236-247, 2020 (Hakemli Dergi) identifier

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 15 Sayı: 162
  • Basım Tarihi: 2020
  • Dergi Adı: Terazi Hukuk Dergisi
  • Derginin Tarandığı İndeksler: TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.236-247
  • Ankara Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Eski zamanlardan beri, mağdurdan kaynaklanan haksız davranışlar nedeniyle öfkesini ve üzüntüsünü denetleyemeyenfailin tepki suçu işlemesi halinde fail sosyal yönden daha az kınanmaktaydı. Haksız tahrik olarak nitelenen bu durumlarda, failin işlediği tepki suçunun gerçek nedeni mağdurun haksız davranışlarının failde doğurduğu öfke ve üzüntüolduğundan, failin cezası indirilmekte hatta kimi hallerde fail cezalandırılmamaktaydı. Günümüzde haksız tahrikkurumu, failin kusuruna etki ederek cezanın indirilmesi sonucunu doğuran hafifletici neden olarak ceza kanunlarındayer almaktadır. Haksız tahrik indiriminin uygulanması, mağdurdan kaynaklanan haksız hareketlerin varlığına bağlıdır.Türk ceza hukukunda ilk kez 1926 tarihli (765 sayılı mülga) Türk Ceza Kanunu’nda yer alan haksız tahrik kurumu,sınırlı değişikliklerle yürürlükteki (5237 sayılı) Türk Ceza Kanunu’nda da genel ve kanuni bir indirim nedeni olarakdüzenlenmiştir. Haksız tahrikin hukuki niteliği ve uygulanması konusunda genel olarak yargı kararlarında bir tereddüt olmadığı gibi tahrik fiilinin haksız olup olmadığı konusunda da çok az hatalı karar söz konusudur. Faillerin tahriksavunması yaptıkları durumlarda mağdurun gelenekler ve değer yargılarıyla çatışan davranışlarının haksız ve hukukaaykırı olup olmadığının değerlendirilmesi; tasarlama, töre ve namus saikiyle insan öldürme suçlarında tahrik indiriminin uygulanıp uygulanmayacağı konularında geçmiş yıllara kıyasla çok daha az hatalı karar söz konusudur. Ancakkamuoyundaki hatalı bakışın yanı sıra basının olayları haberleştirme biçimi, haksız tahrik savunmasının mahkemelertarafından tartışılmadan hemen kabul edilerek aile içi şiddet olaylarında ve kadınlara yönelik suçlarda fail yararınacezanın indirilmesi sonucunu doğurduğu yönünde hatalı bir algıya neden olmaktadır. Bu hatalı algının bir nedeni deöldürme ve yaralama suçlarında haksız tahrikin uygulanması halinde cezanın ciddi oranda indirilmesidir.
Since old times, criminal law regards the infirmities of human psychology and recognizes the fact that the author may be provoked and therefore commit a crime. Provocation is an unjust act done by the victim which would cause the author to feel rage or strong grief that caused him to commit a crime against the victim. The provocative act must be unjust and also it must cause the victim to feel anger or strong grief. Provocation is no ground to escape criminal liability but it may be ground for mitigating the punishment in modern criminal law. The defense of provocation discount depends on the existence of unjust acts caused by the victim. The provocation defense in Turkish Criminal Code (art. 29) is a general and legal reason for the reduction of punishment. In general, there is no hesitation in judicial decisions regarding the legal nature and implementation of the provocation, and there are very few erroneous decisions about whether the act of provocation is unjust or not. However, the erroneous view in the public and the way the media report the events dictate that the unjust provocation defense is immediately accepted by the courts without discussion. There is an erroneous perception that in cases of domestic violence in cases of provocation, the penalty for the offender in the crimes against women has been reduced to the benefit of perpetrators.