Uluslararası Jeomorfoloji Sempozyumu (UJES), Manisa, Türkiye, 6 - 08 Ekim 2022, ss.60
Son Buzul Çağında kalıcı kar sınırının buzul oluşumuna yetecek kadar alçaldığı Türkiye’nin bazı yüksek dağlarının zirveleri buzullarla örtülmüştür. Toplamda yaklaşık 4000 km2 alan kaplayan buzullardan bazılarının dilleri vadilerde 20 km’ye yakın uzunluğa ulaşmış ve bazı buzul dilleri deniz seviyesinin 1200 m yukarısına kadar inmişlerdir. Doğu Karadeniz Dağları, Munzur Dağları ve Orta Toroslar Türkiye’de buzulların en geniş alana yayıldığı dağ sıralarıdır. Bu sıradağlardan birisi olan Bolkar Dağları Mersin Körfezinin 60 km kadar kuzeyinde KD-GB doğrultusunda uzanan Orta Toroslar’ın yüksek bölümlerinden birisidir. Bu dağların doğu bölümü 3500 m’yi aşan zirvelere sahip çok engebeli bir bölümken, batı bölümü 2600-3000 metreler arasında yükseltiye sahip plato görünümündedir. Bu topoğrafik özellikler buzullaşma tipi üzerinde de belirleyici olmuştur. Yüksek doğu bölümde sirk ve vadi buzulları oluşurken, batı platosunda yaklaşık 250 km2 genişliğinde bir plato tipi buzul oluşmuştur. Bu buzul topoğrafya tarafından kısmen kontrol edildiği için buz şapkası özelliğinde olmayıp plato tipi buzullaşmayı daha çok yansıtmaktadır. Bu çalışma, Bolkar Dağları’ndaki plato tipi buzullaşmanın iki önemli arazi kanıtını sunmayı amaçlamaktadır. Bunlardan ilki platoyu güneyden sınırlandıran yüksek sırt hattı üzerindeki daha alçak boyunlardan güneye doğru taşan buzul dillerinin oluşturduğu cephe morenleridir. İkincisi ise daha çok örtü buzullaşmasının meydana geldiği alanların yaygın yer şekillerinden olan drumlin topoğrafyasıdır. Bolkar platosunda buzul akış yönünü yansıtan drumlinler doğu-batı doğrultusunda uzanış göstermektedirler. Uzunlukları genellikle 100-300 m, genişlikleri 50-100 m arasında değişen bu doğrusal yer şekillerinin bazılarının üzerinde buzul sedimanı bulunmayıp kaya drumlini özelliğindedir. Ek olarak plato sahasında drumlinlerin olmadığı mermer anakaya yüzeylerinde ofiyolitik litolojiye sahip erratik kaya blokları yaygın olarak görülmekte ve geniş bir buzul yayılışını yansıtmaktadırlar.
During the Last Ice Age, the top of some
Turkey's high mountains were covered with glaciers, when the snow line was
lowered enough for glaciation. The tongues of some glaciers, which cover an
area of approximately 4000 km2 in total, advanced 20 km in the valleys, and
descended to 1200 m above sea level. Eastern Black Sea Mountains, Munzur
Mountains and Central Taurus are the largest glaciated mountain ranges of
Turkey. One of these ranges, Bolkar Mountains is one of the high parts of the
Central Taurus extending in the NE-SW direction about 60 km north of Mersin
Bay. The eastern part of this mountain range has arêtes exceeding 3500 m, while
the western part has the appearance of a plateau with an elevation between
2600-3000 meters. For this reason, cirques and valley glaciers were formed in
the high eastern part, while a 250 km2 wide icefield was formed on the western
plateau. This glacier is partially controlled by topography, so it does not
have an ice cap feature, but rather reflects icefield type glaciation. This
study aims to present two important field evidences of icefield in the Bolkar
Mountains. The first of these is the terminal moraines formed by the glacial
tongues overflowing from the lower pass on the high topographic ridge line
bordering the plateau from the south. The second is the drumlin topography,
which is common landforms of icesheet areas. The drumlins, which reflecting the
glacial flow direction on the Bolkar plateau, extend in the east-west
direction. Some of these linear landforms, whose lengths are generally between
100-300 m and widths of 50-100 m. Because some drumlins do not have glacial
sediments, they are rock drumlins. In addition, erratic boulders with ophiolitic
lithology are common on the marble bedrock surfaces in the plateau area, where
drumlins are absent, and they reflect icefield.