Krizden Yeniden İnşaya: Türkiye’nin Oluşturduğu Güvenli Bölgelerin Devrim Sonrası için Etkileri


Yaşa A. G.

7. Uluslararası Kapadokya Bilimsel Araştırmalar Kongresi, Nevşehir, Türkiye, 2 - 04 Ağustos 2025, ss.440-449, (Tam Metin Bildiri)

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Nevşehir
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.440-449
  • Ankara Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

2011 yılında başlayan ve Suriye’nin toplumsal ve siyasi yapısını derinden etkileyen iç savaş, ülke genelinde ciddi bir insani kriz yaratmıştır. Bu kriz ortamında Türkiye, ulusal güvenlik kaygıları ve insani yardım amaçları doğrultusunda Suriye’nin kuzeyinde çeşitli askerî operasyonlar gerçekleştirmiştir. Bunun sonucunda ise söz konusu operasyon alanlarında "güvenli bölgeler" oluşturmuş ve zamanla da ciddi geri dönüşler sağlanmıştır. Özellikle Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı harekâtları ile kurulan bu bölgeler, temel hizmetlerin yeniden tesis edildiği, göçmen ve yerinden edilmiş kişilerin güvenli dönüşünün sağlandığı kritik alanlara dönüşmüş ve özellikle iç savaş sırasında önemli bir rol üstlenmişlerdir. İlgili çalışma söz konusu güvenli bölgelerin devrim sonrası Suriye’nin yeniden yapılandırılmasına olan etkilerini ele almayı amaçlamaktadır. Literatürde genellikle güvenlik yahut uluslararası hukuk odaklı bir perspektiften incelenen bu bölgeler yeniden yapılanma, sürdürülebilir kalkınma ve insani güvenlik ekseninde ele alınarak tartışılmıştır. Araştırma kapsamında açık kaynaklı verilere dayanarak geniş perspektifli bir yaklaşım benimsenmiştir. Çalışmanın temel bulguları, Türkiye’nin desteğiyle sağlanan sağlık, eğitim ve altyapı hizmetlerinin güvenli bölgelerde yaşayan nüfusun hayat kalitesinde belirgin iyileşmeler sağladığını göstermektedir. Bunun yanı sıra, güvenli bölgelerin, iç savaş sonrası dönemde ülke geneline ölçeklenebilir bir yeniden yapılandırma modeli olarak işlev görebileceği tespit edilmiştir. Ancak, yerel yönetimlerin kapasite geliştirme ihtiyaçları, dış finansmana bağımlılık ve güvenlik risklerinin devam etmesi, modelin sürdürülebilirliği açısından önemli zorluklar teşkil etmektedir. Sonuç olarak bakıldığında ise çalışma ilgili güvenli bölgelerinin Suriye'nin geleceğinde kritik bir alan olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Çalışma kapsamında değerlendirilen güvenli bölgeler, Suriye'nin yeniden yapılandırılması sürecinde potansiyel bir model oluştursa da modelin uzun vadeli başarısı için geniş kapsamlı katılımın sağlanması ve uluslararası iş birliklerinin artırılması kritik bir önem arz etmektedir.

Anahtar Kelimeler: Yeniden Yapılanma, İnsani Güvenlik, Barış İnşası, Suriye, Fırat Kalkanı, Zeytindalı, Barış Pınarı

The civil war that began in 2011 and deeply affected Syria's social and political structure has created a serious humanitarian crisis throughout the country. In this crisis environment, Turkey has carried out various military operations in northern Syria in line with national security concerns and humanitarian aid objectives. As a result, “safe zones” have been established in the areas of operation, and significant returns have been achieved over time. These zones, established through operations such as Euphrates Shield, Olive Branch, and Peace Spring, have become critical areas where basic services have been reestablished and the safe return of refugees and displaced persons has been facilitated, playing an important role especially during the civil war. The study aims to examine the impact of these safe zones on the post-revolution reconstruction of Syria. These zones, which are generally examined from a security or international law perspective in the literature, have been discussed in terms of reconstruction, sustainable development, and human security. The study adopts a broad perspective based on open-source data. The main findings of the study show that health, education, and infrastructure services provided with Turkey's support have led to significant improvements in the quality of life of the population living in safe zones. In addition, it has been determined that safe zones can serve as a scalable reconstruction model for the country as a whole in the post-civil war period. However, the capacity development needs of local administrations, dependence on external financing, and the persistence of security risks pose significant challenges to the sustainability of the model. In conclusion, the study emphasizes that the safe zones in question should be considered a critical area for Syria's future. While the safe zones evaluated in the study could serve as a potential model for Syria's reconstruction process, ensuring broad participation and increasing international cooperation are critical for the model's long-term success.

Keywords: Reconstruction, Human Security, Peacebuilding, Syria, Euphrates Shield, OliveBranch, Peace Spring