Amaç: Şilotoraks konjenital veya edinilmiş olabilir; ancak yenidoğanlarda standartlaştırılmış tedavi kılavuzları yoktur. Bu çalışmada üçüncü basamak bir yenidoğan yoğun bakım ünitesindeki tedavi deneyimimizi değerlendirmeyi amaçladık. Gereç ve Yöntem: Bu tek merkezli retrospektif çalışmaya 2012-2020 yılları arasında şilotoraks tanısı ile izlenen yenidoğanlar dahil edildi. Hastaların demografik ve klinik özellikleri değerlendirildi. Bulgular: Çalışma döneminde 10 bebeğe şilotoraks tanısı konuldu. Ortalama gebelik yaşı 34,2±3,2 hafta, ortalama doğum ağırlığı 2.655±685 g idi. Olguların 6’sında (%60) şilotoraks konjenital iken, 4’ünde (%40) kazanılmıştı. Altı konjenital şilotoraks olgusunun 4’ünde (%67) immün olmayan hidrops fetalis belirlendi. Üç hastada intrauterin dönemde torasentez öyküsü vardı. Edinsel şilotoraks olguları (n=4) postoperatif dönemde gelişmişti. İzlenen tüm bebeklerin tedavisinde oktreotid kullanıldı. Bir hastaya torasik kanal ligasyonu uygulandı. Hastaların 8’i (%80) şifa ile taburcu edilirken, 2’si (%20) prematüre ve kalp yetmezliği nedeniyle hayatını kaybetti. Yaşayan olguların hiçbirinde kısa süreli nüks görülmedi. Sonuç: Şilotoraks yenidoğanlarda nadir görülen bir hastalıktır ve tedavisine ilişkin çok az veri bulunmaktadır. Bu çalışma neonatal şilotoraks olgularında izlem ve oktreotid tedavisinin kullanımına ilişkin literatüre bilgi sağlayacaktır.
Objectives: Chylothorax can be congenital or acquired; however, there are no standardized treatment guidelines in neonates. In this study, we aimed to evaluate the experience of a tertiary neonatal intensive care unit. Materials and Methods: This single center retrospective study included neonates with chylothorax between 2012 and 2020. Demographic and clinical characteristics of patients were evaluated. Results: During the study period, 10 infants were diagnosed with chylothorax. The mean gestational age was 34.2±3.2 weeks, and the mean birth weight was 2,655±685 g. Six (60%) of the cases had congenital chylothorax, and four (40%) had acquired chylothorax. Non-immune hydrops fetalis was identified in four (67%) of the six cases of congenital chylothorax. Intrauterine thoracentesis was performed in three cases. Acquired chylothorax cases (n=4) was occurred postoperatively. All infants were treated with octreotide. One patient underwent thoracic duct ligation. Eight (80%) of the patients were discharged with full recovery, and two (20%) died due to prematurity and heart failure after cardiac surgery. No shortterm recurrence was observed in any of the surviving cases. Conclusion: Chylothorax is a rare condition in neonates, and there is limited data about the management. This study will add knowledge of the use of octreotide treatment in neonatal chylothorax cases.