ROMATOİD ARTRİTLİ HASTALARDA TOFACİTİNİB TEK MERKEZ DENEYİMİ


Göveç Gıynaş N.

Akdeniz Kapilleroskopi Kursu ve Sempozyumu, Antalya, Türkiye, 19 - 20 Kasım 2022, ss.1, (Tam Metin Bildiri)

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.1
  • Ankara Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

vAmaç: Romatoid artrit (RA) sinovyal hipertrofi ve inflamasyon ile birlikte, ilerleyici eklem ve kıkırdak hasarına sebep olabilen kronik sistemik otoimmün bir hastalıktır (1). Tedavide birinci basamakta konvansiyonel hastalık modifiye edici ilaçlar (DMARD), monoterapi yada kombine tedavi olarak kullanılmaktadır. Ancak bazı durumlarda istenilen tedavi yanıtı elde edilememektedir. Bu aşamada, tümör nekroz faktörü (TNF) inhibitörleri gibi biyolojik DMARD'lar ve hedefe yönelik sentetik DMARD'lar devreye girmektedir (2). Ancak bu ilaçlar potansiyel olarak ciddi advers olaylarla ilişkilidir (3-10).

           Tofasitinib, Janus kinaz (JAK)1, JAK3 ve daha az ölçüde JAK2'yi seçici olarak inhibe eden hedefe yönelik bir sentetik DMARD'dır (12-13). Orta ya da şiddetli RA hastalarında, günde iki kez 5 mg yada günde bir kez 11 mg'lık (uzatılmış salımlı formülasyon) dozlarda, biyolojik DMARD ile birlikte ya da tekli olarak kullanıldığında etkili ve güvenli olduğu randomize kontrollü çalışmalarda gösterilmiştir (13,14). Ülkemizde Mayıs 2015 tarihinden itibaren RA tedavisinde endikasyon almış olarak kullanılmaktadır. İlaç geliştirme sırasında, serum lipid düzeylerinde ve lenfoma dahil olmak üzere kanser insidansında artışlar gözlenmiş14-16.  Yine kardiyovasküler risk açısından zengin bir popülasyonda bir TNF-inhibitörü ile tofasitinib karşılaştıran bir çalışmada, tofasitinib ile major kardiovasküler advers olay (MACE) ve kanser riski daha yüksek saptanmış (15).

             Bizde çalışmamızda, merkezimizde en az bir kez tofasitinib reçete edilmiş RA hastalarının klinik ve laboratuvar özelliklerini, tedavi yanıtlarını, tedavide kalım oranlarını, kanser ve majör advers olayları ortaya koymayı amaçladık.

Metot: Ocak 2019- Mayıs 2022 tarihleri ​​arasında bölümümüze başvuran, RA için 2010 ACR/EULAR sınıflandırma kriterlerini karşılayan ve en az bir kez tofacitinib reçete edilmiş 62 RA hastası retrospektif olarak değerlendirildi. Hastaların klinik, laboratuvar ve tedavi özellikleri ile demografik verileri kaydedildi. Hastalık başlangıç yaşı RA’ya bağlı ilk semptom ortaya çıkış tarihi olarak tanımlandı. Tofasitinib başlangıcı tarihi hastaya ilacın reçete edildiği tarih olarak belirlendi. Sigara kullanımı ve ek hastalık varlığı kaydedildi. Tofasitinib başlangıç anındaki ve takiplerindeki kullandığı tedavi ajanları kayıt altına alındı. Hastaların laboratuvar kayıtlarından romatoid faktör ve anti siklik sitrüline peptit değerleri araştırıldı ve seropozitiflik varlığı kaydedildi. Takiplerinde tofasitinib tedavisini sonlandıran hastaların tedavi kesilme tarihi ve nedenleri kayıt altına alındı. P değerinin 0,05’in altında olduğu durumlar istatistiksel anlamlı olarak yorumlandı.

Bulgular:  Tofacitinib kullanan 62 RA’lı hastanın %78.6’sı kadın ve RA tanı yaşı ortalama 41,9 yıl (SS:11,4) idi. RA tanısı sonrası tofacitinib başlama yaşı ortanca 55,8 yıl (min-max: 35-75) idi. Hastaların %76,2’si seropozitifti. Sigara içme verisine ulaşılan 53 hastadan %22,6’sı (n:12) aktif sigara içicisi, %5,7 (n:3) exsmokerdi ve ortalama 33,2 (SS:20,8) paket /yıl sigara kullanımı mevcuttu. Hastaların %44,4’ünde hipertansiyon, %23,8 ‘inde diabetus mellitus ve %9,7’sinde koroner arter hastalığı eşlik etmekteydi. Tofacitinib kullanım süresi ortanca 36,7 aydı (min-max: 2-76) . Hastaların %54,8’i tofacitinib kullanmaya halen devam etmekteydi. %5,7 hasta tofacitinib kullanımı devam ederken ex olmuştu. Ex olan 4 hastadan 2’sinin ölüm nedenine ulaşılamazken, biri nekrozitan fasiit nedeni ile diğeri ise serbrovaskuler olay nedeni ile ex olmuştu. Bir hastada non-fatal myokard infarktüsü gelişti. %4.8 (n:3) hastada sık enfeksiyon gelişmesi nedeni ile ilaç bırakıldı. Takipte sadece bir hastada ciddi olmayan herpes zoster enfeksiyon öyküsü olup hiçbirinde tüberküloz gelişmedi. Daha önce kolon kanseri öyküsü olup 10 yıllık remisyon sonrası tofacıtinib başlanan hastanın, tofacitinib altında kanser nüksü olmadı.

Sonuç: TNF inhibitörü ile tofacitinibi karşılaştıran bir çalışmada, tofacitinib ile MACE ve kanser riski daha yüksek saptanmış ve birçok advers olay tofacitinib ile daha yaygın bulunmuştu (15). Bizim çalışmamızda takip süresince hiçbir hastamızda malignite izlenmedi. Sadece 2 hastada tromboembolik olay izlenmiş olup, bir tanesi non-fatal myokard infarktüsü iken bir tanesi ölüm ile sonuçlanan serebrovasküler olaydı.