Sarsılmış bebek sendromu tanısı ile izlenen çocukların uzun dönem tıbbi, gelişimsel, ruhsal, psikososyal ve adli sonuçları.


Vatansever G., Özalp Akın E., Bingöl Kızıltunç P., Öztop D. B., Öztürk K., Topçu S., ...Daha Fazla

68. Türkiye Milli Pediatri Kongresi ve 1. Uluslararası Türkiye Milli Pediatri Derneği Kongresi, Antalya, Türkiye, 20 - 24 Kasım 2024

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Ankara Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Giriş: Kasıtlı kafa travmasının bir alt tipi olan Sarsılmış Bebek Sendromu (SBS), bebeğin

gövde veya ekstremitelerinden şiddetli bir şekilde sarsılarak başın hızla akselerasyon ve

deselerasyona uğraması veya sarsılma esnasında sert bir yüzeye çarpması sonucu gelişen

kranio-serebral yaralanmadır. Yaygın bir çocuk istismarı türüdür. Bu çalışmada, SBS tanısı

konulan çocukların tanı anındaki klinik özelliklerinin belirlenmesi; bu çocukların sağlık,

gelişimsel, ruhsal ve psikososyal alanda uzun dönem sonuçlarının değerlendirilmesi,

gecikmiş sekellerin saptanması ve adli süreçleri hakkında bilgi edinilmesi amaçlanmıştır.

Materyal ve Metot: Çalışmaya 2010-2021 tarihleri arasında Ankara Çocuk Koruma Birimi’nde

SBS tanısı ile izlenen 14 çocuk alındı. Bu olgular fiziksel, gelişimsel, ruhsal ve görme bulguları

açısından değerlendirildi. Hastalara tam bir fizik muayene yapıldı ve antropometrik ölçümleri

alındı. Değerlendirmede standart araçlar olarak Genişletilmiş Gelişimi İzleme Destekleme

Rehberi, Vineland Uyum Davranış Ölçeği Üçüncü Edisyon, Ankara Gelişim Tarama Envanteri,

Crowell gözlemi, Duygulanım Bozuklukları ve Şizofreni Formu ve Wechsler Çocuklar İçin Zekâ

Ölçeği kullanıldı. Görme değerlendirilmesinde ön segment ve arka segment değerlendirmesi

ile görme alanı muayenesi yapıldı.

Bulgular: Sarsılmış bebek sendromu tanısı alan 14 hastanın 10(%71.4)’u erkekti. Çocukların

tanı anında yaş ortalamaları 8,39±5.86(1,27-22,30; IQR:3,55-11,96) aydı. Tanı anında

hastaların 9(%64,3)’unda patolojik muayene bulgusu, 7(%50,0)’sinde retinal kanama,

14(%100,0)’ünde kranial radyolojik görüntülemelerinde SBS lehine patolojik bulgu,

4(%28,6)’ünde kemik grafilerinde fraktür saptandı. Bu hastaların 8’inin ailesi çalışmaya

katılmayı kabul etti. Ailelerin çalışmaya katılmasını kabul ettiği çocukların tümü için sağlık

tedbiri kararı alınmış olduğu, reddedenlerin ailelerin ise sağlık tedbiri kararının olmadığı

belirlendi. Bu çocukların 6’sı (%75,0) erkekti. Yaş ortalamaları 65,66±42.35 ay, median 61,32 palsi, bir çocukta epilepsi, 1 çocukta optik atrofi ve bununla ilişkili gözde kayma, 1 çocukta

beyin travmasına bağlı gözde kayma saptandı. Hastaların %50,0’sinde hareket işlevlerinde

gecikme, %37,5’inde dil alanında gecikme, %37,5’inde bilişsel işlevlerde gelişimsel gecikme,

%25’inde dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu tespit edildi. Yalnızca iki hastanın

yaralanmasına neden olan kişilerin ceza aldığı görüldü.

Sonuç: Sarsılmış bebek sendromu tanısı konulan çocuklar, ilk müdahaleden başlayarak

çocukluk dönemi boyunca beden ve ruh sağlığı açısından transdisipliner yöntemlerle takip

edilmelidir. Bireyselleştirilmiş değerlendirmelerle risk faktörleri belirlenmeli, zamanında

koruyucu müdahaleler uygulayarak çocuk ve aileye sosyal destek sağlanmalıdır. Sağlık

tedbiri konulmamış çocukların ailelerinin çalışmaya katılmayı kabul etmemesi nedeniyle

bu çocukların bütüncül sağlık durumları hakkında bilgi edinilememiştir. Sosyal hizmet

yaklaşımlarına ve çocuk ihmal ve istismara yönelik hizmet veren adli makamların eğitimler

ile SBS tanısına yönelik farkındalıkları arttırılmalıdır.

Anahtar Kelimeler: Çocuk, İstismar, Sarsılmış Bebek Sendromu