Polistemi nedeniyle PSG yapılan hasta sonuçlarımız


Timurhan Y. G., Işık Ö., Doğru S. N., Gülbay B., Acıcan T.

Türk Toraks Derneği 25.Yıllık Kongresi , Antalya, Türkiye, 24 - 28 Mayıs 2022, ss.971

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.971
  • Ankara Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

GİRİŞ VE AMAÇ:Polistemi; hematokrit düzeyinin kalıcı olarak yükselmesi olup, sıklıkla laboratuvar
testlerinde tesadüfi bir anormallik olarak ortaya çıkmaktadır. Farklı hematolojik kılavuzlar, sekonder
polisteminin kazanılmış nedenleri arasında Obstrüktif uyku apnesinin (OSA) araştırılmasını
önermektedir.
AMAÇ: Polistemi nedeniyle polikliniğimize başvurmuş ve bu nedenle polisomnografi (PSG) yapılmış
hastaların klinik ve PSG sonuçlarını değerlendirmeyi amaçladık.
YÖNTEM:2020- 2022 tarihleri arasında polistemi tansıyla PSG yapılmış toplam 19 hasta çalışmaya
alındı. Hastaların klinik ve PSG verileri retrospektif olarak değerlendirildi.
BULGULAR:Hastalarda ortalama hemoglobin, hematokrit ve uyanık oksijen satürasyonu (SpO2)
değerleri sırasıyla; 17.2 ± 0.5 (16.1-18.2) gr/dl, 50.9 ± 1.8 (47.1-54.5), %96.2 ± 1.8 (%92-99) idi. Erkek
cinsiyet (18E/1K) hakimiyeti vardı. Hastaların yaş ortalaması 47.4 ± 15.5 yıl (19-76), vücut kitle indeksi
(VKİ) ortalaması 30.0 ± 5.1 kg/m2 (25.0-41.6) idi. Hastalardan 3’ü hiç sigara içmemişken, 4’ü sigarayı
bırakmış, 12’si halen sigara içiyordu. OSA’nın kardinal semptomları içinde yer alan horlama (%84.2),
gündüz aşırı uykululuk hali (GAUH) (% 42.1) ve tanıklı apne (%68.4) hastalarda en sık gözlenen
semptomlardı.
Hastaların ortalama STOP-BANG skoru 3.4 ± 1.5 (1-5) idi. STOP-BANG sonuçlarına göre OSA riski;
hastalardan 6’sında yüksek (≥5), 7’sinde orta (3-4), 6’sında ise düşük (≤2) idi. Hastalardan 6’sında HT,
5’inde KOAH, 2’sinde koroner arter hastalığı, 1’inde diabetes eşlik etmekteydi. USOT kullanan hiç hasta
yoktu.
Hastaların PSG sonuçlarında; total Apne Hipopne İndeksi (AHI), noktürnal SpO2, minimum noktürnal
SpO2, total oksijen desatürasyon indeksi (ODI) ve noktürnal oksijen desatürasyon (NOD) yüzdesi
ortalamaları sırasıyla 19.2 ± 26.2 (1.2-110.1) /saat, %91.9 ± 5.9 (69.5-95.6), % 77.6 ±11.6 (50-89), 7.4
± 8.1 (0.0-31.1) ve 11.8 ±18.2 (0.0-68.7) olarak saptandı. Hastalardan 7’sinde hafif, 3’ünde orta ve
4’ünde ağır evre OSA saptanırken, 5’ine ise OSA tanısı konmadı. AHİ değerlerine göre AHİ≥ 15/sa olan
7 (%36.8), AHİ<15/sa olan 12 (%63.2) hasta vardı. Hematokrit değerinin VKİ, AHİ, total ODİ, noktürnal
ort.SpO2, noktürnal min.SpO2, NOD yüzdesi ve uyanık ort.SpO2 (sırasıyla; p=0224, p=0.999, p=0.255,
p=0.153, p=0.996, p=0.246, p=0.318) ile korale olmadığı saptandı.
TARTIŞMA VE SONUÇ:Hasta sayımızın çok az olması nedeniyle istatiktiksel olarak yeterli
karşılaştırma yapılamamakla birlikte, sekonder polistemi olgularımızda oksijenizasyonu da içeren çeşitli
PSG değişkenlerinin hematokrit değeri üzerinde belirleyici olmadığını gördük. Bu sonuçlar polistemli
hastalarda PSG’nin, rutin olarak değil de OSA olasılık riski değerlendirildikten sonra yapılması
gerektiğini düşündürmüştür