Bu çalışmada EPDK’nın konutlarda yüzde 127’e varan kademeli zam kararı üzerine, iktisadi kamu hizmetlerinin niteliği ve bu hizmetlere hâkim ilkeler çerçevesinde idarenin tarife belirleme yetkisi ele alınmıştır. Kamu hizmetlerine hâkim ilkelerin yeniden değerlendirilmesi, hizmetten yararlananların birer müşteri olmadığını ve kamu hizmetinin kamu hukuku rejimine tabi yönlerinin belirginleştirilmesini sağlamaktadır. Kamu hizmetinin düzenli, sürekli, eşit ve ulaşılabilir sunulması idarenin görevi ve sosyal bir devlette hizmetten yararlananlar için bir haktır. Kamu hizmetlerinin erişilebilirliği ilkesi, yalnızca fiziksel varlık ve ulaşılabilirlik sorunu ile ilgili değildir. Bu ilke aynı zamanda eşitlik ve süreklilik ilkesiyle birlikte ele alındığında hizmetten yararlananların makul bir bedel karşılığında hizmetten yararlanabilmesi anlamına gelmektedir. Bu erişilebilirliği sağlamak üzere tarife belirlemede takdir yetkisi sahibi olan idarenin, takdir yetkisini orantılılık ilkesi bağlamında kullanması gereklidir. Tarife belirleme konusunda kamu gücünü kullanan idarenin kamu yararı amacı dışında özel bir amaç taşıyamayacağı hatırlandığında, idarenin gözeteceği dengenin, kamu hizmetin asıl sahibi olması nedeniyle sahip olduğu kamu gücü ayrıcalıklarından da kaynaklandığı gözetilmelidir. Bu üstün konum nedeniyle idare, hizmetten yararlananların tarifeler yoluyla kısıtladığı haklarını, kamu hizmetinin temel ilkelerine uygun hizmet sunarak sosyal adalet çerçevesinde dengeleyebilir. İdarenin hizmeti erişilebilir olmaktan çıkaran tarife kararları orantılılık ilkesine ve dolayısıyla hukuka aykırılık teşkil edecektir. Diğer yandan elverişli konut hakkı, sağlık hakkı bağlamıyla enerjiye erişim hakkının korunan bir değer olması gerektiği ve insan onuruna yaraşır bir yaşam hakkının tesisinde sosyal devlet ilkesinin bireylerin desteklenmesi konusunda devlete pozitif edim yükümlülüğü yarattığı kabul edilmelidir.
In this study, the nature of economic public services and the authority of the administration to set tariffs within the framework of the principles prevailing in these services, after the decision of EMRA for a gradual increase of up to 127 percent in residences, is discussed. The re-evaluation of the principles that dominate public services ensures that the beneficiaries are not customers and that the aspects of the public service subject to the public law regime are clarified. Regular, continuous, equal and accessible public service is the duty of the administration and a right for those who benefit from the service in a social state. The principle of accessibility of public services is not only about physical presence and accessibility. This principle, when considered together with the principle of equality and continuity, means that those who benefit from the service can benefit from the service in return for a reasonable price. In order to ensure this accessibility, the administration, which has discretion in determining tariffs, should use its discretion in the context of proportionality principle. When it is remembered that the administration, which uses public power in determining tariffs, cannot have a special purpose other than the purpose of public benefit, it should be noted that the balance to be observed by the administration also stems from the privileges of public power it has due to the fact that the public is the real owner of the service. Due to this superior position, the administration can balance the rights of the beneficiaries, which are restricted through tariffs, within the framework of social justice by providing services in accordance with the basic principles of the public service. At this point, it will bring into question that the tariff decisions of the administration, which make the service inaccessible, are against the principle of proportionality and the law. On the other hand, it should be accepted that the right to access to energy in the context of the right to suitable housing and the right to health creates a protected value, and the principle of social state creates a positive performance obligation on the state to support the right holders in the establishment of the right to a life worthy of human dignity.
