Bu çalışma geleneksel bir derleme olup, çalışmada; biyoetik, biyopolitika
ve biyoiktidar kavramları arasındaki ilişki ilgili literatür bilgisinden yararlanılarak
incelenmiş ve tartışılmıştır. Biyoetik ve biyopolitika kavramlarının kesiştiği,
uğrak olarak kadın bedeni üzerinde uygulanan politikalara değinilmeye çalışılmış,
bu politikalara değinilmeden önce biyoetik ve Foucault bağlamında biyopolitika
ile biyoiktidar kavramları açıklanmaya çalışılmıştır. Bedenin toplumsal ve tarihsel
gerçeklik olarak salt biyolojik kategori olmaktan çıkarak ele alınmaya başlanması,
toplumsal kategorilerin bedeni dönüştürme imkânına da işaret etmektedir. Bu
bağlamda, bedeni etkileyen ilişkileri tarihsel açıdan ele alması nedeniyle Foucault’un
beden ile ilgili çalışmaları önem taşımaktadır. Günümüzdeki bedenin tarihselliğini
kavramak konusunda bize önerilen 2 izlek: Biyopolitika ve tıptır.
Biyopolitika, beden ve nüfusu hem dolaylı hem de doğrudan etkileyen ögelere
tesir ederek biyolojik yaşamı dönüştürmeyi ifade etmektedir. Çalışmada, tıp ise
biyopolitik bir strateji olarak ele alınmakta, bu alandaki bilgi ve pratiklerin toplumsal
bedenin inşasındaki rolünün ortaya çıkarılması amaçlanmaktadır. Tıp alanındaki
uygulamalar ve canlı organizma üzerinde yapılan çalışmalarda ortaya
çıkan değer sorunlarının konu edildiği, tartışıldığı, araştırıldığı disiplinler arası bir
alan olarak karşımıza çıkan biyoetik, incelediği konular özelinde biyopolitika ile
kesişim göstermektedir. Canlılığın düzenlenmesi ve bedenlenmiş öznenin tanımının
yeniden inşasında, tıbbi bilgiler ve tıbbi uygulamalar önemli kaynaklardır.
Kadın bedeni, özellikle iktidarın denetim mekanizmalarını uyguladığı alanların
başında gelmektedir. Bu çerçevede, kadının üreme kapasitesi üzerindeki kontrol,
üreme politikaları ile yürütülmektedir. Tam da burada biyopolitika bağlamında biyoiktidar
kavramının işlerliği ortaya çıkmaktadır.
This study is a traditional review which analyzes and discusses the
relationship between bioethics, biopolitics, and biopower bymeans of the related
literature. It is tried to address the polices applied on the female body as the intersection
of the concepts of bioethics and biopolitics. Before these policies are
mentioned, the concepts of biopolitics and biopower are tried to be explained in
the context of bioethics and Foucault. Beginning to deal with the body as a social
and historical reality, not a purely biological category, points out the possibility
of social categories transforming the body. In this context, Foucault’s studies on
the body are important since he approaches relationships those affect the body
from a historical perspective. Two path suggested to us to understand the historicity
of the body today are: biopolitics and medicine. Biopolitics refers to transforming
biological life by affecting the body and population both indirectly and
directly. While medicine is considered as a biopolitical strategy, it is aimed to reveal
the role of knowledge and practices for the social construction of the body.
Bioethics, which emerges as an interdisciplinary field in which value problems
arising in studies in the field of medicine and studies on living organisms are discussed,
intersects with biopolitics in particular. Medical knowledge and medical
practices are important resources in the organization of life and the reconstruction
of the definition of the embodied subject. The female body is in the lead of the
areas where the government applies control mechanisms. In this framework, the
control over the fertility rate of women is carried out through policies those affect
reproductive capacity of women. It is here that the operability of the concept
of biopower emerges in the context of biopolitics.