Muhammed b. İbrahim, 15 ve 16. yüzyıllarda yaşamış bir şairdir. Ulaşabildiğimiz tek eseri Şir’ai Manzûm’dur. Bu eser, meşhur Hanefî âlimi İmâmzâde’nin (öl. 573/1177) Şir’atü’l-İslam adlı eserinden Türkçeye 911/1505 yılında tercüme edilmiştir. Şir’atü’l-İslam, Arapça olarak telif edilenbir ilmihal ve ahlâk kitabıdır. Bu eser, Osmanlı toplumu ve âlimleri arasında çok rağbet görmüştür. Bu makalemizin birinci bölümünde Şir’atü’l-İslam’ın şerh ve tercümeleri tanıtılmıştır. İkincive üçüncü bölümlerde ise Şir’a-i Manzûm’un muhteva incelemesi ve Muhammed b. İbrahim’intercüme metodu yer almaktadır. Türk Edebiyatı’nın en uzun manzum ilmihali olan Şir’a-iManzûm 8442 beyitten oluşmaktadır. Mesnevî nazım şekliyle telif edilen eser, Sultân II.Bâyezîd’e (1481–1512) ithaf edilmiştir. Los Angeles nüshasının sonunda şairin Eceabatlı olduğubilgisine yer verilmektedir. Türkçenin yanında Arapça ve Farsça ile de şiir yazabilen Muhammed b. İbrahim, müştak, müteradif ve cinasları eserinde ustalıkla kullanmıştır. Kaynak eserebağlı kalmakla birlikte kendi katkılarını da eserine yansıtmıştır. Dînî içerikli mesnevîler gurubuna giren Şir’a-i Manzûm’da birçok ayet ve hadisin de manzum tercümesi vardır.15. ve 16. yüzyıllar Türk Edebiyatı’nda mesnevî türünün altın çağı olarak kabul edilir. Bu dönemde çok sayıda dinî-tasavvufî ve ahlâkî mesnevîler yazılmıştır. Muhammed b. İbrahim tarafından Şir’a-i Manzûm adıyla yapılan tercüme de bu mesnevîlerlerden birisidir. Şairin edebi şahsiyetiyle ilgili hiçbir kaynakta bilgi bulunmamaktadır. Edebi şahsiyeti ile ilgili makalemizde zikredilen bütün kanaatler Şir’a-i Manzûm’a dayanmaktadır. Muhammed b. İbrahim’in şiir kabiliyeti yanında iyi bir medrese tahsili de görmüş olduğu eserinden anlaşılmaktadır. Sade bir dilesahip olan Şir’a-i Manzûm, Eski Anadolu Türkçesi özelliklerini taşımaktadır. Eserin dili, dönemindeyazılan dînî muhtevaya sahip diğer mesnevilere çok benzemektedir. Süleyman Çelebi’ninVesîletü’n-Necât’ının, Yazıcıoğlu Mehmed’in Muhammediye’sinin, İbrahim Tennûri’nin Gülzâr-ıMa’nevî’sinin, Hamdullah Hamdi’nin Mevlid’inin, Zaîfî’nin Mecma’u’l-Envâr’ının, Dâvud-ı Halvetî’ninGülşen-i Tevhid’inin dil özelliklerini Şir’a-i Manzûm’da da görebiliriz. Dînî-didaktik bir eser olmasıhasebiyle mütercim, mümkün mertebe anlaşılır olmaya gayret etmiştir. Şir’a-i Manzûm’akaynaklıkeden Şir’atü’l-İslam, 12. yüzyılda Buhara’da Arapça olarak telif edilmiştir. Bu yüzden tercümedeArapça kelime ve tamlamalara da sık rastlanmaktadır. Beyit içinde ya da devamında mütercim bukelime ve tamlamaların Türkçelerini de vererek şiirini anlaşılır kılmaktadır. Şir’a-i Manzûm, mesnevî türünün klasik tertibine sahiptir. Eser, besmele, hamdele ve salvele ile başlayıp tevhit ve naatbeyitleri ile devam eder. Şair, devrin padişahı Sultân II. Bâyezîd’i (1481-1512) övgüyle andıktansonra eserini niçin yazdığını açıklar. Bu “giriş”in ardından “konunun işlendiği bölüme” geçilir.İbadetlerin yanı sıra hayata dair diğer konuları da bu fasıllarda buluruz.Şir’a-i Manzûm’un bu güne kadar altı adet elyazma nüshası tespit edilebilmiştir. Manisa, Los Angeles ve Diyanet nüshaları ilk defa bu çalışmamızla ilim dünyasına duyurulmuştur. Agah Sırrı Levend’in zikrettiği Fahri Bilge nüshasına ise ulaşılamamıştır. Ahmet Aydın tarafından eserin birkısmı üzerine 2016 yılında yapılan yüksek lisans çalışmasında sadece Yazma Bağışlar nüshası ileOsmanlı Müellifleri’nde bahsi geçen Hacı Mahmud nüshası kullanılmıştır. Kahire’de bulunan nüshaise, Hacı Mahmud nüshasından istinsah edilmiştir. Devam eden doktora tezimizde tenkitli metiniçin Manisa, Los Angeles ve Hacı Mahmud nüshaları seçilmekle birlikte diğer nüshalardan da istifade edilmektedir. Manzum ilmihal ya da manzum fıkıh türü alanında son yıllarda Türkiye’dekayda değer düzeyde çalışmalar yapılmıştır. Türk Edebiyatı’nın en hacimli manzum ilmihalini tanıtan makalemizin bu sahaya önemli katkılar sunacağı kanaatindeyiz.
Muhammad b. Ibrahim is a poet who lived in the 15th and 16th centuries. His only work which we could reach is Shir‘a-i Manzūm. Itwas translated fromShir‘at al-Islāminto Turkish in 911/1505. Shir‘at al-Islām is a book of ilmihal (catechism) and ethics written in Arabic by famous Hanafī scholar Imāmzadāh (d. 573/1177). It was very popular in Ottoman society and among scholars. In the first part of this article, the commentaries and translations of Shir‘at al- Islām are introduced. In the second and third parts, there is content review of Shir‘a-i Manzūm and Muhammad b. Ibrahim’s translation methods. The longest poetic ilmihal (catechism) in Turkish Literature, Shir‘a-i Manzūm is consists of 8442 couplets. The work, which was written in form of the mathnawī, was dedicated to the Ottoman Sultan Bayazid II (1481–1512). At the end of the Los Angeles copy of Shir‘a-i Manzūm, it is stated that the poet was from Eceabat. Muhammad b. Ibrahim, who could write poetry in Arabic and Persian besides Turkish, skillfully used derivations, synonymous and puns in his work. Along with adhering to the source, he reflected his contributions to his work. There are also translations of many Qur’ān verses and hadiths in Shir‘a-i Manzūm which is included in the religious group of mathnawīs. The 15th and 16th centuries are considered as the golden age of the mathnawī type in Turkish Literature. During these centuries many different religious-mystical and moral mathnawī have been written. The translation made by Muhammad b. Ibrahim under the name of Shir‘a-i Manzūm is one of these mathnawīs. There is no information about the literary personality of the poet. All the opinions mentioned in our article about his poetics are based on Shir‘a-i Manzūm. It is understood from his work that Muhammad b. Ibrahim received a good madrasa education as well as his poetry skills. Shir‘a-i Manzūm has a simple wording and the characteristics of Old Anatolian Turkish. The wording of the work is very similar to the other mathnawīs written in its period. Süleymān Çelebī’s Wasīlat al-Najāt; Yazıcıoğlu Mehmed’s Muhammadiya, İbrahim Tennūri’s Gulzār-ı Ma‘nawī, Hamdullah Hamdi’s Mawlīd, Zaīfī’s Majma‘u al-Anvār, Dāvudı Halvetī’s Gulshan-i Tawhīd are similar mathnawīs belonging to that period. Since Shir‘a-i Manzūm is a religious-didactic work, the translator used a clear wording. Since Shir‘at al-Islām, which is the source of Shir‘a-i Manzūm, was written in Arabic in Bukhara in the 12th century, it contains many Arabic words and phrases. The translator makes his poetry understandable by giving the Turkish of these words and phrases in the couplet or afterwards. Shir‘a-i Manzūm has the classical arrangement of the mathnawī type. The work begins with basmalah, hamdalah and salvalah and continues with couplets on tawhīd and naat. The poet explains why he wrote his work after praising the Sultān Bāyezīd II (1481–1512). After this entry, it is passed to the section where the main subject is handled. In addition to worships, we also find other topics in these chapters. Six manuscripts copies of Shir‘a-i Manzūm have been identified so far. Manisa Public Library, University of California Los Angeles Library and Presidency of the Republic of Turkey Presidency of Religious Affairs Library copies were announced to the world of science for the first time with this study. The Fahri Bilge copy mentioned by Agah Sırrı Levend could not be reached. Ahmet Aydın made a master’s degree on a part of the work in 2016 based on Süleymaniye Library Hacı Mahmud copy which is mentioned in Osmanlı Müellifleri (Ottoman Authors) and Süleymaniye Library Manuscript Donations copy. Egyptian National Library copy was reproduced from the Hacı Mahmud copy. In our ongoing PhD Dissertation, Manisa, Los Angeles and Hacı Mahmud copies are selected for the critical text, but other copies are also used. There have been remarkable studies in the field of poetic ilmihal (catechism) and poetic fıqh in Turkey in recent years. We believe that our article, which introduces the longest catechism of Turkish Literature, will make significant contributions to this field.