TÜRKİYE’DE KIRSAL ARAZİ YÖNETİMİ AÇISINDAN ARAZİ TOPLULAŞTIRMASININ SOSYAL, MEKANSAL VE ÇEVRESEL ADALET BAĞLAMINDA DEĞERLENDİRİLMESİ: ANKARA İLİ ÇUBUK İLÇESİ ÖRNEĞİ


Tanrıvermiş Y., Tanrıvermiş H.

Symposium of the European Academy of Land Use and Development, Frankfurt, Almanya, 07 Eylül 2022 - 10 Eylül 2023, ss.1-15

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Frankfurt
  • Basıldığı Ülke: Almanya
  • Sayfa Sayıları: ss.1-15
  • Ankara Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Ülkelerin kırsal ve tarımsal gelişme eğilimleri; tarım arazileri ve diğer kaynakların etkin ve verimli biçimde kullanılması ile doğrudan ilintilidir. Tarım arazilerinin etkin ve verimli kullanılabilmesi için parsel büyüklükleri, biçimleri ve ulaşım olanaklarının uygun ve mekanizasyon ve sulanabilme olanaklarının yeterli olması gerekmektedir. Kırsal fiziksel altyapı yatırımlarının yeterliliği, arazi büyüklüğü ve üretkenliği, girdi ve ürün fiyatları gibi değişkenler, kırsal hanelerin gelir düzeylerini doğrudan etkilemektedir. Türkiye’de hane başına düşen arazi varlığı yetersiz ve arazinin çok parçalı ve dağınık olduğu bir tarımsal yapı gözlenmektedir. Arazilerin biçim ve boyutlarının düzenlenmesi, sulama ve drenaj yatırımları ile yollara kavuşturulması, toplulaştırma projeleri ile sağlanmaktadır. Türkiye’de 1961’de başlayan toplulaştırma çalışmaları ile işlenen arazinin % 20.32’si ve sulanabilecek arazilerin % 56.05’i toplulaştırılmış, ikinci toplulaştırma çalışması çok düşük düzeyde kalmış ve toplulaştırma ile ilgili üç ayrı kurum üç farklı mevzuata göre proje geliştirme ve uygulama yaptıkları için zaman içinde uygulama farklılıkları ortaya çıkmıştır. Farklı kurum ve mevzuat söz konusu olduğu için uygulamada bazı farklılıklar da ortaya çıkmış ve bu farklılıkların ekonomik, sosyal ve mekânsal etkilerinin de olduğu gözlenmiştir. Birçok projede mevcut durum analizi, ekonomik, sosyal ve çevresel etki değerlendirmesi ve projelerin mekansal adalet ilkesine uygunluk bakımından analiz yapılmamakta ve projeler için harcanan kamu kaynağının etkinliği ihmal edilmektedir. Proje uygulama alanında hiç arazisi olmayan veya yeterli arazisi olmayan çiftçilere arazi dağıtımı ilkesi mevzuatta bulunmadığı için toplulaştırma alanı sınırları içinde kalan arazisiz haneler, proje sonrası yine arazisiz olarak kalmaktadır. Toplulaştırma çalışmalarının köy arazi varlığının biçim ve boyutlarının düzenlemesi, yolların açılması ve sulama olanağının sağlanması gibi dar kapsamından çıkarılarak kırsal kalkınma projesi mantığı ile çok yönlü olarak ele alınmasına gereksinim bulunmaktadır. Toplulaştırma projelerinde ilgili ağırlıklı olarak kamu kurumları; arazi kullanımı, arazi derecelendirme, blokların oluşturulması ve arazi dağıtımı gibi teknik konularla ilgilenmekte, projelerden olumsuz etkilenen hanelere yönelik etki hafifletme, projelerin çevresel ve sosyal etkileri ve ekonomik avantaj ve/veya dezavantajları ile hemen hemen hiç ilgilenmemektedirler. Toplulaştırma sadece arazi düzenleme veya mekânsal boyutları ile ele alınmakta, sosyal, çevresel, ekonomik ve işlevsel yönlerinin analizi ve etki değerleme çalışması ihmal edilmektedir.