13. Ulusal Kemik İliği Transplantasyonu ve Hücresel Tedaviler Kongresi, Antalya, Türkiye, 2 - 03 Nisan 2021, sa.52, ss.104-105
Giriş ve Amaç: Relaps refrakter Hodgkin lenfoma (HL) hastalarında yüksek
doz kemoterapi ve Otolog Kök Hücre Nakli (OPKHN) kurtarma tedavisi
olarak standart yaklaşım olmaya devam etmektedir. OPHKN sonrası başarısızlıkta Allojeneik Hematopoetik kök hücre nakli (AHKN) kür sağlayabilen
bir tedavi olarak yer almaktadır. Biz de bu çalışmada ağırlıkla immunoterapi gibi yeni tedavi rejimlerinin
gündeme gelmesinden önce APHKN yapılan HL hastalarımızın sonuçlarını
değerlendirdik.
Hastalar-Method: Çalışmaya 1990-2016 tarihleri arasında Ankara
Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı Kök Hücre nakli ünitesinde
HL tanısıyla OPHKN sonrası relaps/refrakter hastalık nedeni ile AHKN yapılan 25 hasta dahil edildi. Hasta dosyaları retrospektif olarak değerlendirildi. AHKN öncesi yanıt değerlendirme LUGANO sınıflamasına göre yapıldı
ve hastalık yanıt değerlendirmesinde PET-BT veya BT-bazlı yanıt kriterleri
kullanıldı. Nakil sonrası yanıt, ve genel sağkalım oranları değerlendirildi.
Sağkalım sonuçlarına etki edebilecek parametreler araştırıldı.
Bulgular: Hasta özellikleri, AHKN’e kadar aldığı tedavi sayısı ve nakil sırasındaki hastalık durumu, tanı ile allojenik nakil arası ortanca süre, otolog ile
allojenik nakil arası ortanca süre, nakil öncesi brentixumab vedotin, nivolumab kullanımı ve radyoterapi alma durumu Tablo 1 de gösterilmiştir. Nakil
öncesi hastalık durumu hastaların 8’inde (%32) PET-BT, 17’sinde (%68) BT
ile değerlendirildi. Tüm hastalarda ortanca takip süresi 7.4 (0.3-160.4) ay idi.
Yirmi hastada engrafman gerçekleşti. Ortanca nötrofil engraftman süresi 17
gün (12-28), trombosit engraftman süresi ise 11 gün (8-39) saptandı. 100. gün
kimerizm analizi yapılan 15 hastada tam donor kimerizmi bulunmaktaydı.
Nakil sonrası 11 hastada (%47.8) relaps/progresyon gözlemlendi. Nakil
sonrası nüks olan hastalarda ortanca nüks süresi 6.5 ay (aralık: 2-27.8 ay)
idi. Analiz edilen tarihe kadar sağkalan 4 hastanın (%16); 2’si CR (%50), 1’i
PR (%25), 1’i SD (%25) yanıtlıydı. 3 yıllık Genel sağkalım (GS) %24 (%95 CI
6,4-41,6) ve 3 yıllık Progresyonsuz sağkalım (PFS) ise %16 (%95 CI 2.3-29.7)
olarak saptandı.100. gün NRM %36 (%95 CI 16.4-55.6) ve 1. yıl NRM ise
%41 (%95 CI 21.4-60.6) olarak gözlendi. (şekil 1) Akut GVHH (aGVHH) 11
(%44), kronik GVHH (cGVHH) 7 (%28) hastada izlendi.
Tek değişkenli analizde hastanın daha önce aldığı tedavi sayısının GS ve PFS
üzerindeki etkisi istatiksel olarak anlamlı değildi. Verici olarak akraba veya
akraba dışı verici seçiminin GS ve PFS üzerinde anlamlı etkisi olmadığı ancak
tam uyumlu donor ile yapılan nakillerde GS (p<0.001) ve PFS (p<0.001)’nin
anlamlı olarak daha uzun olduğu görüldü. aGVHH gelişiminin genel sağkalım
(GS), progresyonsuz sağkalım (PFS) ve nüks dışı ölüm (NRM) dağılımı üzerinde
anlamlı etkisi görülmedi. (p>0,05) cGVHH ise GS (p=0.09) ve PFS (p=0.05) üzerine etkisizken, NRM dağılımına etkisi istatistiksel anlamlı idi (p=0.02).
Çok değişkenli analizde ise hazırlık rejim tipi, verici tipi (tam uyuşumlu vs
uyumsuz), cGVHH durumu ile GS ve PFS arasında anlamlı ilişki gözlendi
(p<0.05).
Sonuç: Çalışmamızda R/R HL hastalarında yapılan diğer çalışmalara göre
düşük GS, PFS ve yüksek NRM oranları saptandı. Bu durum hastaların
daha önce OPKHN dahil çok sıra tedavi almış olmaları, çalışmaya alınan
hastaların dahil edilme süreçlerinde hedefe yönelik tedavi seçeneklerinin
olmaması ve kemorezistan hastaların çalışmaya dahil edilmesinden kaynaklanıyor olabilir. Çalışmamızın kısıtlılıklarından biri hastaların çoğunun
immunoterapi yaklaşımlarını tüketmemiş hastalar olması ve bu hasta grubundaki AHKHN etkilerinin değerlendirilememiş olmasıdır. Nakil öncesi
prognoza etki eden faktörler göz önünde bulundurularak seçilmiş hasta
grubunda prospektif çalışmalar ile bu sonuçlar belirlenebilecektir.
Anahtar kelimeler: Hodgkin Lenfoma, AKHN, GS, PFS