İstanbul İli Silivri İlçesi Lise Öğrencilerinde Depresyon Sıklığı ve İlişkili Risk Faktörleri


Creative Commons License

GÜLEN G., ERGİNÖZ E., KOÇAK C.

Türkiye Halk Sağlığı Dergisi, cilt.20, sa.1, ss.90-103, 2022 (Hakemli Dergi) identifier

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 20 Sayı: 1
  • Basım Tarihi: 2022
  • Doi Numarası: 10.20518/tjph.912781
  • Dergi Adı: Türkiye Halk Sağlığı Dergisi
  • Derginin Tarandığı İndeksler: TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.90-103
  • Ankara Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Amaç: Bu çalışmada, İstanbul’un Silivri ilçesi lise öğrencilerinde olası depresyon sıklığı ve ilişkili faktörlerin tespit edilmesi ve halk sağlığı açısından öneminin vurgulanması amaçlanmıştır. Yöntem: Kesitsel tipte bir araştırma olup 680 lise öğrencisiyle yapıldı. Çalışma verisi Kasım 2017 ile Ocak 2018 arasında gözlem altında anket yöntemiyle toplandı. Sözlü onamları alınan öğrencilere 34 soruluk “Sosyodemografik Veri Formu” ve “Beck Depresyon Ölçeği” (BDÖ) uygulandı. Bulgular: Araştırma grubunda olası depresyon sıklığı (BDÖ≥17) %33.2 (%95 GA= 29.7-36.8) iken, BDÖ puan ortalaması 13.3’tü. Olası depresyon riski açısından kadınlar, erkeklerden 3.0 kat daha riskliydi (p<0.001). Dokuzuncu ve on birinci sınıf öğrencilerinde (p=0.004), anne-babası ayrı yaşayanlarda (p=0.036), geniş ve dağılmış aileye sahip olanlarda (p=0.006) olası depresyon daha fazlaydı. Benzer şekilde haftada 0-1 gün fiziksel aktivite yapanlarda, düzenli hobisi olmayanlarda, uyku düzensizliği olanlarda, önerilmeyen uyku süresini uyuyanlarda, öğün atlayanlarda, okul günleri evde kahvaltı yapmayanlarda, kronik hastalığı olanlarda, düzenli ilaç kullananlarda, depresyon öyküsü olanlarda, ailede kronik hastalık ve ruhsal hastalık olanlarda olası depresyon daha fazlaydı (p<0.05). Sonuç: Olası depresyonu öngörmede, cinsiyet, sınıf, aile tipi, fiziksel etkinlik, uyku süresi, öğün atlama, ailede kronik hastalık varlığı önemli faktörlerdir. Lise öğrencilerinde depresyon sıklığı ve ilişkili faktörlerin değerlendirilmesi, ergen sağlığının geliştirilmesi ve koruyucu ruh sağlığı açısından önem taşımaktadır. Ergenlerde psikiyatrik bozukluklar olmaması için tedbirler alınmalı, okullarda bu tür hastalıklar taranmalı, gerekli durumlarda öğrenciler psikoloğa/psikiyatriste yönlendirilmelidir.

Objective: The aim of this study is to determine the prevalence and related risk factors of possible depression for high school students in Silivri, and to emphasize the importance in terms of public health. Methods: This cross-sectional study conducted with 680 high school students. Data was collected by performing a questionnaire between November 2017-January 2018. “Beck Depression Inventory” and “Sociodemographic Data Form” consist of 34 questions were applied to students. Results: Possible depression ratio was 33.2%, (95% CI= 29,7-36,8) mean BDI score was 13.3. Women were 3.0 times more likely to be at risk of possible depression than men. Possible depression was more common in the nine and eleventh grade students, those whose parents living separately , those with extended and dispersed families . Similarly, possible depression was more common in those who had physical activity 0-1 days a week, without regular hobby, with sleep disorder, did not sleep as long as recommended hours, skip meal, did not have breakfast at home in school days, with chronic disease, with regular medication, with history of depression, with chronic/mental illness in family history. Conclusion: Gender, class, family type, physical activity, sleep duration, skipping meals, presence of chronic disease in family were important factors to predict possible depression. Assessment of depression prevalence and associated factors is important for improving adolescent health and protective mental health. Precautions should be taken to prevent psychiatric disorders in adolescents, such diseases should be screened in schools, and students should be directed to psychologist/psychiatrist when necessary.