IX. MÜLKİYE ULUSLARARASI İLİŞKİLER KONGRESİ , Ankara, Türkiye, 16 - 17 Ekim 2025, ss.5-6, (Özet Bildiri)
Türk dış politikası, özellikle 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren ağırlıklı
olarak Batıcı ve statükocu bir çizgide şekillenmiştir (Oran, 2009). Bu
yaklaşım, Türkiye'nin dış politikadaki yönelimlerini büyük ölçüde Batı merkezli
kurumlar ve ideolojik kalıplar çerçevesinde belirlemesine neden olmuş, Üçüncü
Dünya'da gelişen özerk ve eleştirel düşünce akımlarının (Alatas, 2002)
Türkiye'de karşılık bulmasını engellemiştir. Bu durum, 1955 Bandung Konferansı
örneğinde açıkça görülmektedir. Türkiye, konferansta NATO ve Batı eksenli bir
tavır takınarak, hem konferansın ruhuyla uyumsuzluk sergilemiş hem de
bağlantısız ülkeler nezdinde diplomatik yalnızlığa itilmiştir. Sukarno’nun
konferansta dile getirdiği “modern sömürgecilik” eleştirisi (Prashad, 2007) bu
bağlamda dikkat çekici olup, Türkiye’nin Batıcı dış politika anlayışına dönük
bir uyarı niteliği taşımaktadır.
Bu çalışma, Türk dış politikasının
tarihsel gelişimini, özellikle de Bandung Konferansı sürecini ve sonrasındaki
etkilerini, tarihsel materyalist ve yorumsamacı bir yaklaşımla ele alacaktır.
Türkiye’nin Batı’ya olan ideolojik bağımlılığı ve Soğuk Savaş döneminde
üstlendiği konumun, Üçüncü Dünyacı alternatiflere kapalı bir dış politika
inşasına neden olduğu öne sürülmektedir. Oysa 1960’larda Sovyetler Birliği ile
imzalanan ikili anlaşmalar ve 1997–2002 döneminde İsmail Cem’in öncülüğünde
yürütülen çok yönlü dış politika arayışları, Türkiye’nin Batı dışında başka
yönelimlere de açık olabileceğini göstermektedir.
AKP döneminde bu çok yönlülük arayışı
kısmen sürse de, Batıcı paradigmanın yerine konulabilecek ideolojik derinliğe
sahip özgün bir dış politika anlayışının geliştirilemediği görülmektedir. Bu
bağlamda, çalışma şu soruya odaklanmaktadır: Türkiye, Soğuk Savaş döneminde
Batıcı pozisyonu yerine Üçüncü Dünyacı, bağlantısız ve anti-emperyalist bir dış
politika çizgisi izleyebilir miydi? Çalışmada bu soru, Bandung Konferansı
özelinde tarihsel ve teorik çerçeveler kullanılarak sorgulanacaktır. Bu çalışma
nitel bir araştırma tasarımını ve veri toplama tekniklerini kullanacaktır.