Otoantikor Pozitif Hashimoto Tiroiditi Hastalarının Klinik Özelliklerinin İncelenmesi: Tek Merkez Deneyimi


Creative Commons License

Baş Aksu Ö., Şahin M., Kayhan Özyılmaz E., Hatipoğlu S. N., Gökçay Canpolat A., Demir Ö., ...Daha Fazla

Journal of Ankara Medical School, cilt.77, sa.2, ss.149-155, 2024 (Hakemli Dergi) identifier

Özet

Amaç: Hashimoto tiroiditi, tiroid hücrelerinin hücresel ve antikor aracılı immün yolaklar tarafından harabiyete uğradığı otoimmün bir hastalıktır. Çalışmamızda otoantikor pozitif Hashimoto tiroiditi hastalarının klinik özelliklerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Haziran 2019-2023 tarihleri arasında endokrinoloji polikliniği takiplerinde anti-tiroid peroksidaz (anti-TPO) ve anti-tiroglobulin (anti-Tg) değerlerinden en az birisinde pozitiflik saptanan ve tiroid ultrasonografisi yapılan 192 hastanın verisi incelendi. Hastaların demografik verileri, kullanmakta oldukları levotiroksin (L-T4) dozları, eşlik eden otoimmün diğer hastalıklar ve otoimmün belirteçler, tiroid volümü, nodül varlığı değerlendirmeye alındı. Bulgular: Hastaların %87,5 kadın, ortalama yaşları 48,98±13,45, ortalama takip süreleri 7,70±4,53 yıldı. Kullanmakta oldukları L-T4 dozu ortanca değeri 50 mcg/gün (minimum: 0, maksimum: 225) olarak izlendi. Hastaların yalnızca %5,2’sinde vitamin D optimal seviyede (>30 ng/mL) iken %42,3’ünde ciddi vitamin D eksikliği (<10 ng/mL) mevcuttu. Ayrıca %43,4’ünde B12 vitamin eksikliği olduğu saptandı. Tiroid ultrasonografi görüntülemesinde %93,2’sinde tiroid parankimi heterojen görünümlü olup %34’ünde en az bir tiroid nodülü izlendi. İzole anti-TPO pozitifliği oranı %26,6 iken, izole anti-Tg pozitifliği %6,3’tü ve hastaların %67,2’sinde her iki otoantikor pozitif gözlendi. L-T4 dozları ile anti-TPO düzeyleri (r=0,294, p<0,001) ve tiroid hacimleri (r=-0,239, p=0,001) arasında anlamlı bir ilişki gözlenirken, anti-Tg düzeyleri ile anlamlı bir ilişki saptanmadı (r=-0,005, p<0,945). Hastalarda en sık eşlik eden otoimmün hastalıkların tip 1 diabetes mellitus, romatoid artrit ve Addison hastalığı (sırasıyla %2,6, %2 ve %2) olduğu gözlendi. En sık eşlik eden otoimmün belirteçler anti nükleer antikor (%40,6) ve doku transglutaminaz IgA (%27,3) olarak izlendi. Sonuç: Elde ettiğimiz verilerin klinik pratiğimizde sıklıkla karşılaştığımız bu hasta grubunda eşlik edebilecek diğer sorunlara yönelik farkındalığımızı ve bu sorunların yönetimindeki anlayışımızı geliştireceğine inanıyoruz.