Krizin teğet geçtiği ülkeden krize bakış: Teorinin naifliği, gerçekliğin kabalığı


BAHÇE S., KÖSE A. H.

Praksis, cilt.0, sa.22, ss.9-40, 2010 (Hakemli Dergi) identifier

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 0 Sayı: 22
  • Basım Tarihi: 2010
  • Dergi Adı: Praksis
  • Derginin Tarandığı İndeksler: TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.9-40
  • Ankara Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Kapitalizmin son krizinin incelenmesi kuramsal bir çerçevenin yanında, somut bir analizi de gerektirir. Ulusal, uluslararası ve sınıfsal somut düzeyleri birbirine bağlayan sermaye birikimidir. Bu yazının amacı Türkiye örneğinde bu düzeylerde somut bir analizi de kapsayan bir kriz incelemesidir. Uluslararası ve ulusal düzeyde makro dengesizlikler, sınıfsal düzeyde gelir-tüketim dengesizliklerine denk düşmektedir. Emekçiler için bu dengesizlik yeni bir sömürü kanalı anlamına gelmektedir. Emekçilerin borçlanmayla kapattıkları açıkları, onların yaşamsal/toplumsal minimumlarını yükseltmektedir. Bu da reel ücret artışı taleplerini beslemekte ve düşen reel emek üretkenliği ile birlikte kâr oranları üzerinde baskı oluşturmaktadır. Bu durum emek açısından daha uzun çalışma, sermaye için ise faaliyet ve faaliyet dışı kârların artışı anlamına gelmektedir. Toplumsal sermayenin tamamı için geçerli olan bu durum, büyük sermaye açısından kâr oranlarının da yükselmesi biçiminde tezahür etmektedir. Borçlanmanın beslediği finansallaşma üretken sermayenin kâr baskısını azaltmakta ve emekçiler için yeni bir tahakküm anlamına gelmektedir. Aynı süreç devlet borçlanması aracılığıyla, sermayeler arasında ve emekten sermayeye değer aktarımına da yol açmaktadır.
The elaboration of the recent crisis necessitates a concrete analysis besides a theoretical framework. Capital accumulation links national, international and class-based concrete dimensions. This study aims to assess the recent crisis through an analysis of these concrete dimensions in the Turkish case. Macro imbalances at national and international levels correspond to income-consumption imbalances at class level. For workers, this imbalance means a new form of exploitation. Deficits financed by borrowing raises the social minimum of workers, and the demand for real wage increases. With the declining real labor productivity, this poses a pressure upon profit rates. While workers are forced to work longer, operational and non-operational surplus increase for productive capital, and profit rates increase for big capital. Financialization, which is aggravated by increased borrowing, eases the profit constraint upon capital and constitutes a new form of dominance over labor. The same process, via public borrowing, results in value transfer among particular capitals and from labor to capital.