Kavşaktaki Gazetecilik: Yeniden Biçimlenen Gazeteciliğin Dönüşüm Dinamikleri


Bulut G.

Gazetecilik ve Dönüşüm: Değişim, Deneyim ve Arayışlar, Çağrı Kaderoğlu Bulut,Özgün Dinçer, Editör, Ütopya Yayınevi, Ankara, ss.11-36, 2024

  • Yayın Türü: Kitapta Bölüm / Araştırma Kitabı
  • Basım Tarihi: 2024
  • Yayınevi: Ütopya Yayınevi
  • Basıldığı Şehir: Ankara
  • Sayfa Sayıları: ss.11-36
  • Editörler: Çağrı Kaderoğlu Bulut,Özgün Dinçer, Editör
  • Ankara Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Bu çalışma, gazeteciliğin bugün tarihsel bir kavşakta olduğunu iddia etmekte ve söz konusu bu kavşağın karakterini çözümlemeyi amaçlamaktadır. Metinde, gazeteciliğin yöneldiği güzergahı anlayabilmek için bugün geldiği yol ve bugünkü çalışma prensipleri serimlenmeye çalışılmıştır.

Birbirleri arasında herhangi bir standart, kriter veya ortak nokta bulmanın oldukça zor olduğu “muazzam bir yayın birikimi”nin günümüzde tek bir isimle; “gazetecilik” ile tanımlandığı görülmekte ve gazetecilik olduğu düşünülen somut pratiklerin sayısı arttıkça gazetecilik tanımı da belirsizleşmektedir. “Günümüz medya sektöründe ‘gazetecilik’ adı altında çok sayıda yeni iş tanımı gelişmiş, unvan ve sıfatlar yeni medya ve dijital medya ile çeşitlenmiş ve artmıştır” (Şahin ve Avşar, 2016: 120). Özellikle de dijital platformlarda üretilen çok sayıda yayın pratiğinin kolaylıkla “gazetecilik” sayılması yalnızca tanım yapılması için gerekli düşünsel süreci tıkamakla kalmayıp mesleğin iç tartışmalarını da büyük ölçüde geçersizleştirmektedir.

Bugün çok çeşitli bireysel yayın faaliyetinin bir kısmının “gazetecilik” olduğu iddia edilmeye başlanmıştır. Küresel toplumsal hareketler içinde gelişen “yurttaş gazeteciliği”, bu iddiaların güçlü şekilde yayılmasına neden olan ilksel pratiklerin başındadır. Ana akım medyanın ulaşamadığı, ulaşsa da haberlerinde yer vermediği gelişmelerin orada/alanda bulunan kimselerce yayımlanması, bu isimle anılmaya başlanmış; geniş çevrelerce “bilgi toplumu” içinde özel bir yeri olan gazeteciliğin böylece “topluma yayıldığı” değerlendirmesi yapılmıştı. İki güçlü unsuru; ana akım medya eleştirisi ile halkın haber alma ve haberleşme ihtiyacını birleştiren bu pratik, oldukça yüksek bir oydaşmayla gazetecilik alanına ve tanımına dahil edilmiştir.

Bu oydaşma gazetecilikle ilgili tartışma yürüten çoğu kimsenin, yıllar içinde çok çeşitlenen enformasyon üretiminin hemen her biçimine ilişkin bir yaklaşım geliştirme ve bunları mesleğin içine alma gibi bir eğilime sahip olmasını da beraberinde getirmiştir. Gazetecilik literatürü son yıllarda “etkileşimli gazetecilik”, “ağ gazeteciliği”, “katılımcı gazetecilik” gibi kavramlar üretmiş, profesyonel gazeteciliğin yurttaş katılımının çeşitli biçimleriyle iç içe geçtiği formları tanımlamaya girişmiştir. Haberlerin gazeteciler tarafından üretilen “tek taraflı bir konuşma” olmaktan çıkıp geri bildirimlerle ve katkılarla oluşmuş bir “sohbet” olmaya başladığı/olması gerektiğini savunan çalışmalar da üretilmiştir. İnternetle birlikte kullanıcı rolünün artmasının gazetecilerin “halkın bilmesi gerekenlere karar veren” pozisyonundan olaylara ilişkin yorum yapan ve olay detaylarını aktaran kimseler konumuna geldiğine yönelik düşünceler mevcuttur (Singer, 2003: 22). 

Gazeteciliğin ne olduğu sorusuna yanıt verilmeye çalışılırken hali hazırda kullanılan çok sayıdaki tanıma günümüzde çeşitlenen enformasyon üretim pratikleri de eklenmekte ve hem tanım ihtiyacı hem tanım yapma zorluğu artmaktadır. Hal böyleyken “Gazetecilik nedir?” sorusu gün geçtikçe geçerliğini yitirmiş; bu koşullarda “her şey gazetecilikse ne gazetecilik değildir?” diye sorulması gerekir hale gelmiştir. Söz konusu bu dönüşümler geçmişte de benzerleri yaşanan biçimsel dalgalanmalardan birinin meydana geliyor oluşundan daha çok tarihsel bir moment içinde olduğumuzu göstermektedir. Çalışmada bu momenti oluşturan dönüşüm dinamikleri tartışılmaya ve tanımlanmaya çalışılacaktır. Çalışmaya yeni yaklaşımlar ve terimler önerme cesaretini kuramsal iddiası değil yaşanan dönüşümü tarihselliği içinde anlama çabası vermektedir.