Küçülen büyük hücreli tümör


Creative Commons License

Aktürk İ., Yılmaz S., Kocaman G., Enön S.

12. Ulusal Göğüs Cerrahisi Kongresi, Muğla, Türkiye, 19 - 22 Ekim 2023, ss.287

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Muğla
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.287
  • Ankara Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Giriş-Amaç: Spontan regresyon (SR), tümörün herhangi bir

medikal tedavi verilmeden kısmen ve ya tamamen kaybolmasıdır

ve oldukça nadir görülür (1/100.000). Primer akciğer tümörlerinde

çok az sayıda SR vakası bildirilmiştir. Bu çalışmada son

derece nadir görülen SR gösteren bir büyük hücreli nöroendokrin

karsinom olgusunun sunulması amaçlandı.

Olgu: Düşme nedeni ile dış merkezde tetkik edilen 59 yaş erkek

hastanın akciğer grafisinde (şekil 1) sağ akciğer üst zonda

lezyon izlenmesi üzerine çekilen haziran 2022 tarihli toraks bilgisayarlı

tomografisinde (Th BT) sağ üst lob anterior segmentte 18

mm çapında lezyon saptanmış, 18F-FDG PET/BT’de SUVMax

değeri lezyonda 7.9, mediastinal lenf nodlarında 3.1 ölçülmüştür.

Kliniğimize başvuran hastanın ağustos 2022 Th BT’sinde lezyon

13 mm ölçülmüş olup regrese olduğu saptandı . Regresyon izlenmesi

üzerine radyolojik takibe alınan hastanın ekim 2022 tarihli

Th BT’sinde mevcut lezyonda minimal progresyon izlendi (şekil

1). Endobronşiyal ultrasonografi ile yapılan transbronşiyal iğne

biyopsisinde 4L-4R–10R–10L nolu lenf nodları malignite yönünden

negatif raporlandı. Multidisipliner konsey görüşüne sunulan

hasta için cerrahi tedavi kararı alındı. Hastaya sağ üst lobektomi

uygulandı. Histopatolojik incelemede çapı 25 mm olan büyük

hücreli nöroendokrin karsinom olarak değerlendirildi ve tümörün

visseral plevra yüzeyine ulaştığı (PL2) rapor edildi. Hasta postoperatif

5. gün şifa ile taburcu edildi. Hastaya Tıbbi Onkolojisi

Kliniği tarafından adjuvan kemoterapi uygulandı. Hasta postoperatif

9. ayında nükssüz takip edilmektedir.

Tartışma – sonuç: SR renal hücreli karsinom, germ hücreli

karsinomlar, malign melanom ve nöroblastom gibi tümörlerde

daha sık görülse de akciğer tümörlerinde görülmesi son derece

nadirdir. Regresyonun olası mekanizmaları bildirilmiş olmasına

rağmen ayrıntılar halen belirsizliğini korumaktadır. Bildirilen en

önemli mekanizma immünolojik aktivasyondur. Bunun yanı

sıra büyüme faktörleri ve sitokinler aracılı tümör inhibisyonu,

anjiogenez inhibisyonu ve psikonöroimmünolojik yanıtların da

SR’de rol oynadığı varsayılmaktadır. SR’nin daha iyi anlaşılması,

tedavi plan ve hedeflerinin seyrini etkileme potansiyeline sahiptir.

Pulmoner lezyonun radyolojik olarak gerilemesinin akciğer

kanseri olasılığını mutlak dışlamadığını bilinmelidir.