Türkiyede tekdüzen muhasebe sistemi (TDMS) geliştirme yönündeki çalışmaların 40 yılın üzerinde bir geçmişi vardır. Kıta Avrupası geleneğine uygun olarak vergi düzenlemelerinin etkisi altında şekillendirilmiş olan bu sistem, niteliği bakımından halka açık olsun-olmasın, banka, sigorta şirketleri gibi finansal kuruluşlar hariç her işletmede, halen, en azından yasal bildirimlerin ekinde sunulmak üzere hazırlanan finansal tablolara temel teşkil etmektedir. TDMSnin günümüz itibariyle yalnızca vergi matrahının doğru belirlenmesine hizmet ettiği görüşü ağırlık kazanmış olsa da, bu sistemin üretilen finansal bilginin kalitesi bakımından daha güç- lü bir alternatifinin bulunmadığı dönemde, işletmeye dair karar verecek olanların yapılandırdıkları kararlara ışık tutan tek zorunlu paradigma olduğu unutulmamalıdır. Ayrıca günümüz açısından bakıldığında, halka açık işletmeler için uluslararası finansal raporlama standartlarını temel alan, zorunlu ikincil bir raporlama sistemi, bu işletmelere dair karar verecek olanların bilgi ihtiyaçlarına daha uygun bir raporlama zemini hazırlamış olsa da, halka açık olmayan işletmeler için TDMS tek anahtar olma rolünü sürdürmektedir. Bu durum halka açık olan ve olmayan işletmeleri kıyaslama noktasında TDMSyi önemli kılarken, Altman Z Skor gibi halka açık olmayan işletmeler için geliştirilmiş olan modellerin de ampirik olarak sınanabilmesinin tek yolu olmaktadır. Bu çalışmanın amacı da TDMSye dayalı finansal veriler altında Altman Z, Z ve Z Skor modellerinden hem halka açık olan hem de halka açık olmayan işletmeler yönüyle başvurulabilir olan Z ve Z Skor modellerinin, Türkiye için uygulanabilirliklerinin ampirik olarak değerlendirilmesidir.
The background of the uniform accounting system (UAS) in Turkey is over forty-years. This system, which has been formed under the influence of tax regulations in accordance with Continental Europe customs, is still considered as a basis for statutory financial statements and filings in all companies except for financial institutes such as banks, insurers, etc. whether they are public or private. Even though the idea of that the mission of UAS is only determining the tax base of firms has been becoming strong recently, it should not be missed out that there was not any other powerful alternative in terms of the quality of financial information and it is the just one compulsory paradigm useful for financial decision makers. Currently, however existed compulsory secondary reporting regime, which based on international financial reporting standards, for public companies has provide a more convenient reporting basis for financial information requirements for decision makers, UAS has been perpetuating its role of the being only key driver for private companies. This condition not only makes UAS essential for comparing public companies with private ones, but also gives an opportunity to examine the models for private companies like Altman Z Scores. The aim of this empirical study is evaluating applicability of Altman Z and Z score models for both Turkish public and private companies of which reports their financial statements based on UAS.