TOS cerrahisinde paraklaviküler yaklaşım düşük morbidite ile uygulanabilir


Creative Commons License

Yücemen A. U., Yılmaz S., Aktürk İ., Kahya Y., Kocaman G., Kayı Cangır A.

12. Ulusal Göğüs Cerrahisi Kongresi, Muğla, Türkiye, 19 - 22 Ekim 2023, ss.11

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Muğla
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.11
  • Ankara Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Amaç: Torasik outlet sendromunda (TOS) nörovasküler demete

bası tek bir noktadan daha çok servikoaksiller kanal boyunca

değişen oranlar ve lokalizasyondadır. TOS cerrahisinde,

servikoaksiller kanal boyunca basının kaldırılması başarının en

önemli bileşenidir. Ne yazık ki transaksiller, supraklaviküler (SK),

infraklaviküler (İK) tek kesiler ile bu olası değildir ve ikili kesilerin

kullanımı gerekir. Bu çalışmada yalnızca SK/İK yaklaşımla cerrahi

uygulanmış TOS hastaları ile paraklaviküler kesi ile eş zamanlı

SK ve İK yaklaşım uygulanmış hastalarda postoperatif komplikasyonların

karşılaştırılması amaçlanmıştır.

Gereç-Yöntem: Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs

Cerrahi Anabilim Dalı’nda Ocak 2010- Haziran 2023 yılları arasında

TOS nedeniyle SK/İK ve paraklaviküler kesi ile eş zamanlı

SK+İK yaklaşımla cerrahi uygulanmış 173 hasta çalışmaya dahil

edildi. Tüm hastaların preoperatif tetkik sonuçları Multidisipliner

TOS Konseyi’nde (MTOSK) tartışılarak cerrahi tedavi kararı alınmıştır.

MTOSK’inde; nörojenik ve arteriyal bulguları ön planda

olan hastalara SK, venöz bulguları ön planda olan hastalara İK,

kombine bulguları olan hastalara paraklaviküler kesi eş zamanlı

ile SK+İK yaklaşım önerildi. Hastaların postoperatif komplikasyon

oranları değerlendirildi.

Bulgular: Yüz yetmiş üç hastaya toplam 187 operasyon uygulandı.

Cinsiyet dağılımı; kadın (n=152, %88), erkek (n=21,

%12) idi. Medyan yaş 33,9 (14-60) hesaplandı. Yaklaşım yöntemleri

sırasıyla; SK %44,3 (n=83), İK %22,5 (n=42), tek kesiden

SK+İK %33,1(n=62) oranındaydı. Postoperatif SK/İK yaklaşımla

cerrahi uygulanmış hastaların % 3,2 (n=4) seroma, %0,8

(n=1) hematom komplikasyon olarak izlenmiştir. Paraklaviküler

kesi ile SK+İK yaklaşımla cerrahi uygulanmış hastaların

%1,6(n=1) seroma, %1,6 (n=1) tedavi gerektirmeyen minimal

pnömotoraks izlenmiştir.

Sonuç: TOS’da henüz cerrahi tedavi kararında ve cerrahi

yaklaşım yönteminin belirlenmesinde tanımlanmış net kriterler

yoktur. SK yaklaşım toraks çıkışında bası altında olan subklavyen

arter ve brakial pleksusun güvenli ve kolay diseksiyonuna

imkan sağlarken, İK yaklaşım ile m.subklavius ya da m.pektoralis

minör tendonları tarafından bası altında olan subklavyen venin

güvenli diseksiyon imkanı sağlanır. Tek kesi ile SK ve İK yaklaşımı

eş zamanlı uygulamak hastayı ikinci bir cerrahiden korurken

üst ekstremitenin nörovasküler demetini tüm servikoaksiller kanal

boyunca serbestleştirilmesi ve nörolizi yanısıra gerektiğinde

arteriyel embolektomi ya da anjioplastiye olanak sağlar. Kısa süreli

hastane yatışı, anesteziye daha az maruziyet ve daha düşük

oranda morbite sağlaması diğer üstünlükleridir.