XXII. Türk KlinikMİkrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Kongresi , Antalya, Türkiye, 9 - 12 Mart 2022, ss.344
Materyal-Metod
Farklı nedenlerle hastaneye başvuran 1500 gebeye
yüz yüze anket uygulanmıştır.
Bulgular
Çalışmaya yaşları 18 ile 44 arasında değişen (ortalama
24±5,7), gestasyonel haftaları 12 ile 40 arasında olan
(ortalama 26±5,5) toplam 1500 gebe katılmıştır.
114 gebe (%7,6) ilköğretim, 581 gebe (%38,7) lise
ve 805 gebe de (%53,6) yüksekokul veya üniversite
mezunu olduğunu belirtmiştir. 352 gebenin (%23.4)
mevcut gebeliği ilk gebeliği olarak belirlenmiştir.
224 gebe (%14.9) daha önce en az bir kez gebelik
kaybı yaşadığını bildirmiştir. Eşlik eden hastalıkları
değerlendirildiğinde 112 gebenin (%7.4) diabetes
mellitusu, 148 gebenin (%9.8) hipertansiyonu olduğu
belirlenmiştir. 1064 gebe (%70,9) COVID-19 nedeniyle
hayatını kaybettiğini bildiği biri olduğunu bildirmiş,
543 gebe (%51) bu nedenle korktuğunu belirtmiştir.
1278 gebe Sars CoV2 aşısı ile ilgili genel bilgilerini
televizyondan edindiğini, 149 gebe doktorundan, 29
gebe sosyal medyadan, 4 gebe de arkadaş çevresinden
edindiğini bildirmiştir. 1015 gebe (%67,6) Sars CoV 2
aşısı olduğunu, 485 gebe (%32,3) ise aşı olmadığını
belirtmiştir. Aşı olmayan gebelerin 285 tanesi
aşının gebeliğine zarar vermesinden korktuğunu,
48 tanesi aşının etkili olduğuna ve koruyuculuğuna
inanmadığını, 28 tanesi doktorunun önermediğini, 67
tanesi COVID-19 olmaktan korkmadığını ve hastalığı
hafif geçireceğini düşündüğünü, 27 tanesi eşinin
aşı olmasını istemediğini, 30 tanesi de gebeliğin ilk
3 ayında aşı olmasının önerilmediğini belirtmiştir.
Aşı yaptıranların 722 tanesi aşıya bağlı herhangi bir
yan etki geliştiğini, 128 tanesi ateş, 346 tanesi baş
ağrısı, 8 tanesi boğaz ağrısı, 698 tanesi halsizlik, 524
tanesi yaygın kas ve eklem ağrısı, 265 tanesi bulantı,
123 tanesi kusma, 284 tanesi boyun, koltukaltı
vb bölgelerde şişlik, 103 tanesi çarpıntı, 38 tanesi
hipertansiyon, 89 tanesi ishal yan etkisi olduğunu
bildirmiştir. Gebelik haftası, ilköğretime kadar eğitim
almış olmak, gebelik kaybı yaşama, altta yatan bir
hastalık bulunması ve doktorun aşı önermemesi
gibi faktörlerin aşı yaptırmamayı istatistiksel olarak
anlamlı şekilde etkileyen bağımsız faktörler olduğu
bulunmuştur.
Sonuç
Toplumda ve gebelerde aşı karşıtlığı ve kararsızlığının
nedenlerini anlamamız ve bunları ciddiyetle
ele almamız aşılanma oranlarını olumlu şekilde
değiştirebilir. Aşılar ile ilgili verilen mesajlar
ve bilgilerin güven kazandırması veya kişilerin
endişelerini hesaba katması aşı kampanyalarının
etkili olması için önemlidir.