STATİN İLİŞKİLİ İMMÜN-NEKROTİZAN MİYOPATİ


Usta A., Sezer S., Yayla M. E., Uslu E., Ateş A., Turgay T. M.

SPONDİLOARTRİTLER 2025, İzmir, Türkiye, 18 - 21 Eylül 2025, ss.27, (Tam Metin Bildiri)

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: İzmir
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.27
  • Ankara Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

STATİN İLİŞKİLİ İMMÜN-NEKROTİZAN MİYOPATİ

AHMET USTA, SERDAR SEZER, MÜCTEBA ENES YAYLA, EMINE USLU, AŞKIN ATEŞ, TAHSIN MURAT TURGAY ANKARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTAKLARI ABD-ROMATOLOJİ BD

Giriş: Statinler, kardiyovasküler riski anlamlı ölçüde azaltmaları nedeniyle yaygın olarak reçete edilen ilaçlar arasında yer almaktadır. Statin kullanımına bağlı gelişen miyotoksisite çoğu zaman kendiliğinden sınırlı ve hafif seyretmekle birlikte, bazı bireylerde daha ciddi bir tablo ortaya çıkabilir. Bu durum, ilerleyici kas güçsüzlüğü, kreatin kinaz (CK) gibi kas enzimlerinde belirgin yükselme, kas biyopsisinde nekrotizan miyopati bulguları ve statinlerin hedef molekülü olan 3-hidroksi-3-metilglutaril-koenzim A redüktaz (HMGCR)’ye karşı gelişen otoantikorların varlığı ile karakterize edilen otoimmün nekrotizan miyopati tablosuna dönüşebilir.

Olgu:60 yaşında erkek hastamızın özgeçmişinde sistemik hipertansiyon, benign prostat hiperplazisi ve hiperlipidemi tanıları mevcuttu. Hastamız , yaklaşık 7 ay önce iç hastalıkları bölümü tarafından başlanılan statin tedavisini aldıktan sonra gelişen miyalji ve bilateral proksimal alt ektsremitelerde belirgin olmak üzere kas güçsüzlüğü gelişmesi üzerine bakılan; kas enzimlerinde yükselme saptan- ması üzerine izleme alındı. Statin tedavisi kesilmesine rağmen haftalar içinde kreatin kinaz (CK) düzeylerinde anlamlı bir gerileme gözlenmedi. Gelişen yürüme güçlüğü, merdiven çıkmada zorlanma, yaygın miyalji ve proksimal kas güçsüzlüğü üzerine hastamız , statin ilişkili immün-nekrotizan miyopati ön tanılarıyla romatoloji kliniğinimize yatırıldı. CK düzeyleri kademeli olarak artış göstererek maksimum 10.200 U/L’ye ulaştı.Yatış sonrası yapılan laboratuvar incelemelerinde serum miyoglobin düzeyi >3000 ng/mL olarak saptan- dı. Miyozit panel sonucu negatif olarak izlendi. EMG’de sinir iletim çalışmaları s o n u c u normal olarak değerlendirildi. Dış merkezde çalışılan anti-3-hidroksi-3-metilglutaril-koenzim A (HMG-CoA) redüktaz antikoru >550 CU ( referans <20) pozitif olarak sonuçlandı. Bilateral uyluk MRG da her iki proksimal uyluk gluteal bölgede tanımlanan kas gruplarında myopati ile ilişkili olabilecek patolojik myo- fasyal ve myotendinöz bileşkelerde belirgin ve yer yer doğrudan kas gövdelerini liflerini ilgilendirir tarzda yamasal kontrastlanma alanları izlendi. Sağ uyluk lateral kesiminden alınan kas biyopsisi sonucunda ; nekrotizan miyopati bulguları görüldü ve hastamız tüm bulgular eşliğinde statin ilişkili immun nekrozitan miyopati olarak değerlendirildi.

Tanı sonrası sistemik metilprednizolon tedavisine başlandı. Eş zamanlı beş günlük IVIG tedavisini takiben, ilk immünsüpresif ajan olarak başlanılan azatiopürin tedavisi başlandı. Azatiopürin tedavisi karaciğer enzim yüksekliği nedeniyle sonlandırıldı. Yerine mikofenolat mofetil (MMF) tedavisi başlandı ve dozu kademeli olarak artırıldı. Steroid tedavisinin dozu klinik yanıt ve laboratuvar iyileşmeye göre kademeli olarak azaltıldı. MMF , steroid tedavisi ve tek kür IVIG tedavisiyle birlikte CK, AST/ALT ve miyoglobin düzeylerinde anlamlı dü- şüş sağlandı.Hastamızın üst ve alt ekstremite bilateral kas gücü muayenesi global 5/5 seviyesine ulaştı.Şu aşamada düşük doz steroid ve MMF tedavisi ile izlenmektedir.Steroid tedavisinin doz düşülerek kesilme planı devam etmektedir.

Sonuç: Statinler, kardiyovasküler riski azaltmada etkili olmalarına rağmen, kas-iskelet sistemi yan etkileri nedeniyle birçok hastada tedaviye ara verilmesine yol açabilmektedir. Bu yan etkiler genellikle statin kesildikten sonra kendiliğinden düzelirken, bazı hasta gruplarında ilaç kesilmesine rağmen ilerleyici ve tedavi gerektiren otoimmün miyopati gelişebilir. Bu tablo çoğunlukla anti-HMGCR antikorları ile ilişkilidir ve bu antikorların varlığı, tedavi gerektiren hastaları ayırt etmekte yardımcı olabilir. Statin ilişkili otoimmün nekrozitan miyopati hastalarının çoğu, agresif ve kronik immünsüpresif tedaviye ihtiyaç duymaktadır. Ancak hastalığın uzun dönem seyri, ideal tedavi yaklaşımları ve anti-HMGCR antikorlarının hastalık aktivitesini izlemedeki rolü henüz tam olarak bilinmemektedir.

Anahtar Kelimeler : HMG-CoA redüktaz, statin, immun nekrozitan miyopati