Mekân Dizimi Analiz Yöntemi (Space Syntax) İle Mekan Okuma


Güneş P., Özdemir Sönmez F. N.

5. Uluslararası Coğrafya Eğitimi Kongresi (UCEK-2023), Antalya, Türkiye, 5 - 08 Ekim 2023, ss.199-200

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.199-200
  • Ankara Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Mekanın fonksiyonlarının kentsel gelişim dinamikleri ile bir arada düşünülmesi, özellikle de merkezi alanların gelişiminin analizi geçmişten bugüne büyük önem taşımaktadır. Kentlerin gelişim süreci ile fonksiyonlarının mekânsal dağılımı planlama sürecinin ana unsurlarını oluşturmaktadır. Kentlerin gelişim süreci içerisinde de karar organı olarak siyasi erkin önemli rol oynadığı tartışmasız bir gerçektir. Hall (2006)’a göre, geçmiş yıllara dair araştırmalar insanoğlunun yaklaşık olarak kırk elli bin yıldır var olduğunu göstermekte ve ilk insanların bir yönetim, örgütlenme ve bürokrasi süreçlerine dahil olmadan tamamen ilkel topluluklarla küçük ve dağınık yerleşim alanlarında yaşadıklarını ortaya koymaktadır. Bookchin (1999)’da kent oluşumuna dair görüşünde ilk kentlere bakıldığında; herhangi bir düzen ve uzmanlaşma olmadığı, ekonomik ve siyasi olarak bölgesel farklılığın görülmediği tamamen doğal öngörülerle oluştuğunu iddia etmektedir. Ancak günümüz kentlerinde ilk örneklerden farklı olarak ekonomik, siyasi ve sosyolojik dinamiklerin mekan organizasyonu üzerindeki etkisi artık tartışılmaz bir gerçeklik olarak ortaya çıkmaktadır. Günümüzde mekanın anlaşılabilmesi, tanımlanması ve algı yönetimi farklı mekan okuma yöntemleri ile mümkün kılınmaktadır. Her kent nüfus yoğunluğu, ekonomik yapı ve sosyolojik farklılıklara paralel olarak farklı mekânsal formlar geliştirmekte ve ortaya farklı mekan organizasyonları çıkmaktadır. Mekandaki bu doku değişimi ise aslında kentin gelişimini tanımlamaktadır. Mekanda analiz yöntemleri soyut/somut olgulara göre değişkenlik göstermektedir. Her bir analiz tekniği kentteki mekan organizasyonuna yönelik değişkenlik göstererek farklı yöntemler ele alınmaktadır. Bu yöntemler ise mekandaki kent formunu tanımlamada yardımcı araçlar olabilmektedir. Dinamik yapıda olan kentlerin kent formunu tanımlamak Krier (1979)’a göre fiziksel karakteristik özelliklerinin okunması ile mümkün olabilmektedir. Özgün olan her bir mekan kendi içerisinde çözümlenmekte ve kendine yönelik bir tanımlama üretebilmektedir. Var oluşlarından beri mekanlar bir dizi değişkenle oluşabilmekte ve kimlik kazanmaktadır. Bu kazanımda en büyük rol ise mekanın kullanıcıları tarafından oluşturulmaktadır. Mekanların zaman içerisinde hareketlilik kazanmaları bireylerin mekan organizasyonunda bir amaç doğrultusunda pozisyon almaları ile gerçekleşmektedir. Mekan organizasyonu çalışma kapsamında mekanın fiziksel formu ile birey ilişkilerinin gerçekleştiği alan olduğu kabulü ile ilerleme göstermektedir. Mekan bireylerle etkileşim düzeyleri sonucu oluşabilmekte ve kent formları bu yolla farklılaşmaktadır. Mekana dair verilen tüm kararların bireylerin mekanı kullanma, etkileme ve tercih etme nedenlerini de açıklamaktadır. Her bir etken ancak mekanın geçmişten günümüze yapılan mekan okumaları doğrultusunda çözümlenmesi ile mümkün kılınabilmektedir. Mekan okuma yöntemleri her bir bölgeye ya da alana dair değişkenlik göstermekte olup mekan dizim analiz yöntemi bireyin tercih ve hareketliliğine bağlı değişim sağlamsı itibariyle öne çıkmaktadır. Yöntem doğrultusunda bireylerin kullanım alanlarına yönelik fikir sahibi olmakla birlikte mekan organizasyonunda bu alanların önemi, kullanım sıklığı, kullanım türü ve arazi kullanım planlamasında plan kararlarındaki yeri tespit edilebilmektedir. Çalışma kapsamında mekan organizasyonu bağlamında mekan dizim analiz yönteminin yeri, önemi ve işlenişi detaylandırılmıştır. Yöntemin matematiksel altyapısı, mekan çözümlemesi sonucunda elde edilen veriler ve bu verilen mekana dair kararlardaki etkileri diğer yöntemlerle karşılaştırıldığında öne çıkan özellikleri olarak ortaya çıkmaktadır. Farklı mekan okuma yöntemleri arasında mekan dizim yönteminin öne çıkması birey odaklı olması, mekan tercihlerinde hareketlik analizinin önemi ve bu hareketliliğe bağlı kentlerin gelişim yönlerinin belirlenerek kentsel yayılma ve yeni gelişim alanlarının tespiti açısından önem kazanması bağlamında çalışmada ele alınmıştır