7. ULUSLARARASI TARIM, ÇEVRE VE SAĞLIK KONGRESİ, Bursa, Türkiye, 30 Mayıs - 01 Haziran 2024, cilt.1, ss.332
Özet: Besin içeriği açısından oldukça zengin olan gilaburu (Viburnum opulus L.) son yıllarda en fazla tüketilen meyvelerden biri haline gelmiştir. Ancak, gilaburu yüksek nem içeriği sebebiyle hasattan sonra kısa bir süre içerisinde bozulmaktadır. Bu nedenle gilaburu meyvesinin kurutularak muhafaza edilmesi ürünün raf ömrü açısından büyük önem taşımaktadır. Bu çalışmanın amacı, gilaburu meyvelerinin kurutulması sırasında spesifik enerji tüketiminin (SEC) neden olduğu karbondioksit (CO2) emisyonlarının salınımı üzerinde çeşitli kurutma yöntemlerinin etkilerini değerlendirilmesi ve karşılaştırılmasıdır. Kurutma işlemleri, 70, 80 ve 90 °C konvektif kurutmada, -80°C'de dondurarak kurutmada, 80°C+200 ve 80°C+400 mm+Hg'de basınçlı vakumla kurutmada gerçekleştirilmiştir. Kurutma işlemlerine bağlı olarak rüzgâr, güneş, hidroelektrik ve jeotermal enerji kaynaklarını kullanan santraller için farklı kurutma yöntemlerinden kaynaklanan CO2 emisyonları hesaplanmıştır. Çalışmada, rüzgâr enerjisi santrali (122.28 g kg-1) en düşük CO2 emisyonunu üretirken, jeotermal enerji santrali (2979.70 g kg-1) en yüksek CO2 emisyonunu üretmiştir. Bununla birlikte, konvektif kurutma yönteminde sıcaklığın artırılmasının, CO2 emisyonlarında azalmaya yol açtığı tespit edilmiştir. Ayrıca, vakumlu kurutma yönteminde basınç değerinin artırılması ise CO2 emisyon miktarının artmasına neden olmuştur. Tüm kurutma teknikleri arasında en uzun kuruma süresine sahip olan dondurarak kurutma en yüksek SEC değeri ve en fazla CO2 emisyonu üreten yöntem olarak ortaya konulmuştur.