Putinizm’in Siyasal Mirası: Rusya’da Merkez Sağın Çöküşü ve Yeni Sağın Yükselişi


Creative Commons License

Gafarov O.

Marmara Üniversitesi Siyasal Bilimler Dergisi, cilt.13, sa.Özel Sayı, ss.195-212, 2025 (Hakemli Dergi)

Özet

 22 Şubat 2022’de başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı, uluslararası ilişkiler düzenini ve küresel siyaseti derinden sarsmış, aynı zamanda Rusya’nın iç siyasetinde sağ ideolojinin dönüşümünü hızlandırmıştır. 1990’larda şekillenen sağ siyasi anlayış, Avrupa’daki radikal sağ akımlarla benzerlik gösteren tezleri benimsemeye başlamış ve hatta Rusya’nın bazı Avrupa ülkelerindeki aşırı sağ partilere mali ve ideolojik destek sağladığı iddiaları gündeme gelmiştir. Tarihsel olarak Avrupa kıtasının ayrılmaz bir parçası olarak değerlendirilen Rusya’da yaşanan siyasal dönüşüm, Avrupa’daki gelişmeleri anlamlandırmada göz ardı edilmemesi gereken önemli bir unsurdur. Günümüzde, Rusya’da sağ eğilimlerin giderek daha “medeniyetçi” ve “yerelci” (nativist) bir söylem etrafında şekillendiği, muhafazakâr Hristiyan Ortodoks değerlerine dönüş vurgusunun ön plana çıktığı görülmektedir. Bu dönüşüm, yeni bir Rusya mı inşasına zemin hazırlamaktadır? Sorunu önemli hale getirmektedir. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in iktidarında, ülkenin siyasal yapısında yaşanan değişimler, egemen elitlerin oluşum sürecini “Egemen Demokrasi” çerçevesinde yeniden tanımlamış ve her aşamada “Putinizm” olarak adlandırılan rejimin sürekliliğini sağlamaya yönelik politikalar ön plana çıkmıştır. Bu bağlamda, Rusya’da sağ siyasetin dönüşümü, sadece Rusya’nın iç dinamikleri açısından değil, Avrupa ve Türkiye gibi bölgeler için de dikkatle incelenmesi gereken bir konu haline gelmiştir. Bu makale, Rusya Federasyonu’ndaki sağ siyasetin dönüşümünü üç tarihsel dönemde ele almaktadır: 1990-2012 “Neoliberal Uzlaşı”, 2012- 2014 “Kırım Uzlaşısı” ve 2022 sonrası “Egemen Sınıf ”. Çalışmada, sağ siyasi elitlerin bu süreçte nasıl şekillendiği, hangi koşullar altında değişime uğradığı ve yeni elitlerin “Egemen Sınıf ” ideolojisini nasıl inşa etmeye çalıştıkları analiz edilmektedir. Bu dönüşüm, jeopolitik gelişmeler ve iç ekonomik dinamikler çerçevesinde ele alınarak, belirli elit grupların tasfiye edilme süreçleri ve yerlerine geçen yeni elitlerin oluşturduğu ideolojik yapılanma değerlendirilmektedir.