Rezidüel İnhibisyon Yokluğu Tinnitusta Müzik Terapisi İçin Kontraendikasyon mu: Bir Olgu Sunumu


Creative Commons License

Özdeş N.

Journal of Medical Sciences, vol.4, no.1, pp.78-81, 2023 (Peer-Reviewed Journal)

  • Publication Type: Article / Article
  • Volume: 4 Issue: 1
  • Publication Date: 2023
  • Doi Number: 10.46629/jms.2023.116
  • Journal Name: Journal of Medical Sciences
  • Journal Indexes: Asos İndeks
  • Page Numbers: pp.78-81
  • Ankara University Affiliated: Yes

Abstract

Öz

Tinnitusa, kulak burun boğaz ve odyoloji kliniklerinde yaygın

olarak rastlanmakla birlikte yönetiminde fikir birliği yoktur. Tin-

nitus uygun yöntemler ile kontrol altına alınmadığında yaşam

kalitesini olumsuz etkilediğinden bireye özgü müdahale planı

tasarlanması önemlidir. Tinnitusun yönetiminde kullanılan yön-

temlerden biri müzik terapisidir. Bu yöntemin rezidüel inhibisyon

elde edilen bireylerde uygulandığında sonuç verdiği bildirilmekte-

dir. Bu çalışmada, rezidüel inhibisyon elde edilmeyen 32 yaşındaki

kronik subjektif tinnitus şikayeti olan bireyde müzik terapisinin

olumlu sonuçlarını bildiren bir olgu sunulmaktadır. 2,5 yıldır bi-

lateral tinnitus şikayeti olan hasta, rahatsızlığı zaman içerinde artış

gösterdiği için KBB değerlendirmesinin ardından odyoloji klin-

iğine yönlendirilmiştir. Hastaya saf ses odyometri, konuşma ody-

ometrisi, immitansmetrik inceleme ve yüksek frekans odyometri

testleri yapılmıştır. Bilateral çok hafif derecede sensörinöral işitme

kaybı olan hastanın yüksek frekans işitme eşiklerinde de düşüşler

görülmüştür. Tinnitusun günlük hayata etkisinin belirlenmesinde

Tinnitus Engellilik Anketi (TEA), Beck Depresyon Ölçeği (BDÖ)

ve vizüel analog skala (VAS) kullanılmıştır. Yapılan değerlendirme-

de hiperakuzi bulgusu gözlenmemiştir. Tinnitusun psikoakustik

değerlendirmesinde rezidüel inhibisyon elde edilememiştir. Çağrı

merkezi çalışanı olması sebebiyle kronik gürültü maruziyeti olan

hastada yüksek frekans işitme kaybıyla ilişkili tinnitus olabileceği

düşünüldüğünden ve hiperakuzi de görülmediğinden müzik ter-

apisi önerilmiştir. Günde 3 saat kısmi maskeleme tekniği ile doğa

seslerini dinlemesini içeren müzik terapisi uygulanmıştır. 3 ay

sonra yapılan takip seansında müzik terapisinin tinnitus şiddeti ve

rahatsızlığını azaltmada faydaları görülmüştür. Kısmi maskeleme

müzik terapisi rezidüel inhibisyon elde edilemeyen hastalar için

kontraendikasyon olmayabilir. Eğer tinnituslu birey sese maruz

kaldığında tinnitusu kötüleşmiyorsa rezidüel inhibisyon olmasa da

kontrollü olarak müzik terapisi denenebilir. Bu olguda elde edilen

iyileşmeden yola çıkılarak uygun örneklemlerde müzik terapisinin

etkinliği araştırılmalıdır.

Anahtar Kelimeler: Müzik terapisi, Rezidüel inhibisyon, Tinnitus