TÜCAUM 2024 International Geography Symposium, Ankara, Türkiye, 8 - 10 Ekim 2024, ss.508-509, (Özet Bildiri)
Türkiye'nin en büyük ikinci havzası olan Kızılırmak Havzası 82,118 km2’lik bir alanı kapsamakla birlikte tarım
arazileri, endemik türler ve nesli tükenmekte olan yaban hayatı bakımından önemli bir yere sahiptir. Kızılırmak
Havzasına uygulanan EPM (Erosion Potential Method) yöntemi havzanın sürdürülebilir olması için havza yönetimi
planlamalarına altlık oluşturmayı hedeflemektedir. Altı ana formülden oluşan EPM yöntemi, toplam erozyon hacmini
(m3/ha/yıl) ve gerçek sediment iletim miktarını (m3/ha/yıl) cinsinden hesaplayabilmektedir. Kızılırmak Havzasına ait
CHELSA (Climatologies at High Resolution for the Earth's Land Surface Areas) veri tabanından elde edilen sıcaklık (T)
ve yağış (H) verilerinden (T) ve (H) katsayılar elde edilmiştir. MTA’dan (Maden Tetkik ve Arama) 1/500.000 ölçekli
jeoloji haritaları kullanılarak havzaya ait 112 jeolojik birim tespit edilmiş ve (Y) katsayısı elde edilmiştir. Landsat 8 OLI
uydu görüntülerinden elde edilen Çıplak Toprak Koruma İndeksi (BSI) ve eğim sınıfları kullanılarak erozyon tipi ve alan
(Ɵ) katsayısı, HGM’den (Harita Genel Müdürülüğü) elde edilen topografik verilerden eğim haritası oluşturulmuş ve (Ja)
katsayısı, CORINE (Coordination of Information on the Environment) veri tabanından elde edilen arazi kullanımı
verilerinin sınıflandırılması ile (Xa) katsayısı elde edilmiştir. Kızılırmak Havzasına ait verilerden elde edilen (Y), (X),
(Ɵ), (Ja) katsayıları kullanılarak Z faktörüne ulaşılmış ve (T), (Hyıl), (Z) katsayıları ve havza çevre uzunluğu (F)
kullanılarak Wa faktörü hesaplanarak yıllık toprak erozyonu hacmi (m3/ha/yıl) belirlenmiştir. Sediment iletim miktarının
(ε) hesaplanabilmesi için havzanın çevre uzunluğu (km), havzanın yükselti farkı (km) ve drenaj yoğunluğu verileri
kullanılmıştır. Gerçek Sediment iletim miktarı (Gy) için (ε) ve (Wa) kullanılarak gerçek sediment miktarını (m3/yıl)
cinsinden hesaplanmıştır. Yapılan analizler sonucunda, havzanın yıllık ortalama erozyon hacmini 51,82 m3/ha/yıl olarak
tespit edilirken akarsuların yıllık ortalama gerçek sediment iletim miktarı 106,94 hm3 olarak tespit edilmiştir. Bu bilgiler
ışığında havzada oluşan sedimentin %2,5’i akarsular tarafından taşınmaktadır. Kızılırmak havzasının %85,04’ü yüksek
ve çok yüksek erozyon riski altında olduğu belirlenmiştir. Kızılırmak Havzasının potansiyel erozyon risk analizi
değerlendirildiğinde havzanın orta kısmı, doğusu, vadi alanları ve bitki örtüsünün zayıf olduğu alanlarda etkili olduğu
görülmektedir. Tarım faaliyetlerinde zararlı böceklerin önlenmesi için kullanılan Pestisitli kimyasallar, yüksek gübre
kullanımını sonucunda toprakta biriken Azot ve Fosfor içerikli kimyasallar, madencilik, metal işleme ve enerji
üretiminden doğan endüstriyel kirleticiler erozyon vasıtasıyla kirlenmemiş akarsular ve bölgeleri kirletme potansiyeli
oluşturmaktadır. Erozyon riskini azaltmak için sürdürülebilir tarım kapsamında organik tarımla birlikte çiftçilere
zararlılarla mücadele ve doğru gübreleme teknikleri konusunda bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Endüstri ve sanayi
alanlarında gerekli arıtma tesislerin kurulması ve endüstriyel alanların sıkı bir şekilde denetlenmesi ve çevre konusunda
uygulanacak yasaların düzenlenmesi gerekmektedir. Erozyonun baştan engellenmesi için arazi koruma ve ağaçlandırma
çalışmaları yapılmalıdır. Teraslama ve eğim kontrolü, sulama ve drenaj sistemleri gibi uygulamalar havzadaki erozyon
potansiyelinin azaltacaktır.