Neonatal Retinoblastom Olgusunda Sistemik Kemoterapi Sonrası Gelişen Psödosellülit Tablosu


Gündüz A. K., Tetik D.

Türk Oftalmoloji Derneği 56. Ulusal Kongresi, Antalya, Turkey, 2 - 06 November 2022, pp.1

  • Publication Type: Conference Paper / Summary Text
  • City: Antalya
  • Country: Turkey
  • Page Numbers: pp.1
  • Ankara University Affiliated: Yes

Abstract

GİRİŞ VE AMAÇ:Ailevi neonatal retinoblastomu (RB) olan bir hastada sistemik kemoterapi sonrası gelişen psödoselülit tablosunu ve tedavi sonrası değişimini sunmak YÖNTEM:Olgunun tedavi öncesi ve sonrası yüz fotoğrafları, RetCam görüntüleme, ultrason, manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ve patoloji bulguları tartışılmaktadır. BULGULAR:Doğduktan 20 gün sonra sağ gözde parlama nedeniyle getirilen kız hastada genel anestezi altında muayenede International Classification of Retinoblastoma’ya göre sağ gözde grup E, sol gözde grup A RB saptandı. Aile öyküsünde babası ve her iki amcasında da RB öyküsü mevcuttu. Sağ gözde total retina dekolmanının eşlik ettiği masif RB izlendi. Floresein anjiografide sağ gözde ileri derecede sızıntı mevcut olduğundan görüntü alınamadı. B-mod ultrasonda ve MRG’de sağ gözde tüm vitreus kavitesini dolduran RB saptandı. MRG’de sağ sol göz dışı yayılım izlenmedi. Hastaya sistemik kemoredüksiyon başlandı. İlk doz kemoredüksiyondan 3 gün sonra hastanın sağ gözünde masif kapak ödemi, hiperemi ve inflamasyon meydana geldi. Psödoselülit tanısıyla 5 mg/gün IV metilprednizolon tedavisi başlandı. 3 günlük tedavi sonrası hastanın inflamasyon, kapak ödemi ve hiperemisi geriledi. Daha sonra sağ göze enükleasyon tedavisi uygulandı. Patolojide nekrotik RB saptandı. Lamina cribrosa invazyonu yoktu. TARTIŞMA VE SONUÇ:Orbital psödoselülit, RB hastalarında nadir görülür. Psödoselülit tümörün hızlı büyümesi nedeniyle tümör içinde spontan nekroz meydana gelmesi, tümör yıkım ürünlerinin siliyer bölgeden göz dışına sızması ve orbital dokularda inflamasyon sonucu gelişir. Bizim olgumuzda ise psödoselülit gelişiminde sistemik kemoterapi sonrasında gelişen tümör nekrozu etkili olmuştur. Literatürde RB’ye bağlı psödoselülit olgularında sistemik kemoterapi veya sistemik steroid kullanılabileceği bildirilmektedir. Bizim olgumuzda sistemik kemoterapi sonrası tümör nekrozu ve psödoselülit geliştiği için sistemik steroid uygulanmıştır. RB’ye bağlı psödoselülit olgularında sonuçta enükleasyon uygulaması gerekli olmaktadır.