Giriş ve Amaç: Bronşektaziye bağlı hemoptizinin kontrolünde bronşiyal arter embolizasyonu (BAE) ilk tercih edilen prosedürlerden biridir. Bu çalışmada, bronşektazi hastalarında uygulanmış olan BAE etkinliğinin sunulması amaçlandı.

Gereç ve Yöntem: Üçüncü basamak sağlık kuruluşunda 2013-2024 yılları arasında hemoptizi nedeniyle BAE uygulanmış olan ardışık 74 hasta içinden bronşektazi tanısı olan 24 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastalar; demografik özellikleri, hemoptizi düzeyleri, nüks durumları ve işlem sonrası komplikasyon gelişimi açısından retrospektif analiz edildi. İstatistiksel analiz için SPSS 23 programı kullanıldı. p<0,05 olması istatistiksel anlamlılık düzeyi olarak kabul edildi.

Bulgular: Hastaların cinsiyet dağılımı eşitti (Kadın/Erkek n=12/12). Yaş ortalaması 54 (27-75) yıldı. Yalnızca 1 hastada masif hemoptizi mevcuttu. Ortalama hemoptizi miktarı 214 (15-700)cc idi. 15 (%62) hastada sol, 8 (%33) hastada sağ, 1 (%5) hastada ise bilateral bronşiyal arter sistemi embolize edildi. 6 hastaya kan ürünü transfüzyonu yapıldı. 2 hastada mekanik ventilasyon desteğine gereksinim duyuldu. Ortalama hastanede kalış süresi 9 (1-38) gündü. 12 (%50) hastada nüks izlenirken bu hastaların 4’ünde erken nüks (<30 gün), 8’inde geç nüks (≥30 gün) izlendi. Nüks gelişen hastaların 9'una tekrardan(6 olguya 2 kez, 1 olguya 3 kez, 2 olguya 4 kez) BAE uygulandı. Nuks gelişen ve nükssüz hastalar arasında klinik parametreler açısından anlamlı istatistiksel farklılık yoktu (p>0,05). 3 hastada hemoptizinin kontrolu sonrası lokalize bronşektazi nedeniyle anatomik rezeksiyon yapıldı. İşlem sonrası erken dönem mortalite hiçbir hastada gelişmedi.

Sonuç: Hemoptizinin yönetimi, kanamanın şiddeti ve altta yatan nedenlere bağlı olarak değişkenlik gösterebilir bu nedenle multidisipliner bir yaklaşım ile değerlendirme yapılmalıdır. Bronşektazide, bronşiyal arter hipertrofisi ve neo-vaskülarizasyon nedeniyle artan vasküler frajilite hemoptizi ile sonuçlanabilir. Medikal tedavi (antifibrinolitikler, vazokonstriktör ilaçlar vb.), bronkoskopik işlemler ve cerrahi tedavi hemoptizi yönetiminde önemli bir yere sahiptir. BAE; bronşiyal arterlerin anjiyografik yöntemlerle embolizan materyal kullanılarak mekanik olarak tıkanması esasına dayanan ve hemoptinin kısa vadeli kontrolunde yüksek başarı gösteren (%85-95) girişimsel radyolojik bir yöntemdir. Uzun vadede literatürde %30 oranında tekrarlayan hemoptizi bildirilse de tekrarlayan kanamalarda da güvenle, etkin şekilde uygulanabilir. Altta yatan patolojinin tedavisiyle birleştirildiğinde BAE’nin kısa ve uzun vadeli kanama kontrolunun sağlanmasında potansiyeli büyüktür.