Hannah Arendt’te düşünme etkinliği ve düşünsel yaşam eleştirisi


Creative Commons License

YILDIRIM M.

RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, sa.32, ss.895-920, 2023 (Hakemli Dergi) identifier

Özet

Bu çalışma Hannah Arendt’in yaşadığı trajedilerden hareketle ortak yaşam ideali peşinde koşmasının sonucu olarak düşünme etkinliğinin özerkleştirilmesine odaklanmıştır. Hannah Arendt, tüm felsefe tarihinin düşüncenin nesneleri hakkında pek çok şey söylediğini, ama düşünme süreci hakkında pek az şey söylediğini iddia eder. Bu bağlamda Sokrates’ten Heidegger’e kadar ortaya atılan düşünme etkinliklerini detaylı bir şekilde inceleyerek siyaset için düşünme çözümlemesi yapar. Bu doğrultuda makalede öncelikle Arendt açısından düşünmenin ne olduğu üzerinde durulacak, Kant’ın anlama yetisi ve akıl ayrımı ile Heidegger’in düşünmeye yüklediği anlamdan hareketle Arendt’te düşünme etkinliğinin izleri ortaya konacaktır. Makale hem Sokratesçi düşünme etkinliğinin hem de onun karşısında yer alan vita contemplativa kavramının anlamının belirginleştirilmesini amaçlamaktadır. Bu bağlamda çalışmamızda çeşitli filozoflardan örnekler sunulacaktır. Arendt her ne kadar tek bir contemplativa’dan bahsetmiş olsa da biz bu makalede onun eserlerine bağlı kalarak onun aslında iki contemplativa biçiminden bahsettiğini ortaya koymaya çalışacağız. Arendt, düşünmeyi bir eylem olarak görmez, onu bir anlama etkinliği olarak tanımlar. Dolayısıyla o, düşünmeyi mantıksal ve matematiksel bir etkinlik olarak kabul etmez. Arendt, düşünmenin görünmez niteliğinin metafiziksel yanılgılara neden olacağından dolayı contemplativa’nın da kaçınılmaz olacağını belirtir. Bu çalışma, Sokratik düşünme biçiminin Arendt’e kadar geçen sürede unutulduğu ve Platon’un düşünme biçiminin hâkim olduğunu serimlemeye çalışmaktadır. Bu gayeye binaen çalışma, düşünme etkinliğinin metafiziksel unsurlardan arındırılarak özerk hale getirilmesine odaklanmıştır.
This study focuses on the autonomy of thinking activity as a result of Hannah Arendt's pursuit of the ideal of common life based on the tragedies she has experienced. Hannah Arendt claims that the entire history of philosophy says a lot about the objects of thought, but little about the thinking process. In this context, he analyzes thinking activities for politics by examining in detail the thinking activities from Socrates to Heidegger. In this direction, the article will first focus on what thinking is for Arendt, and the traces of thinking activity in Arendt will be revealed based on Kant's distinction between understanding and reason and Heidegger's meaning to thinking. The article aims to clarify the meaning of both the Socratic thinking activity and the concept of vita contemplativa, which is opposite to it. In this context, examples from various philosophers will be presented in our study. Although Arendt talked about a single contemplativa, in this article we will try to show that she actually talks about two forms of contemplativa by sticking to her works. Arendt does not see thinking as an action, but defines it as an activity of understanding. Therefore, she does not accept thinking as a logical and mathematical activity. Arendt states that contemplativa will also be inevitable because the invisible quality of thinking will cause metaphysical errors. This study tries to reveal that the Socratic way of thinking was forgotten until Arendt and that Plato's way of thinking was dominant. For this purpose, the study focuses on making the thinking activity autonomous by purifying it from metaphysical elements.