Parkinson hastalarında psikoz benzeri yaşantılar:affektif profil, kognitif profil ve tedavi seçimi


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Ankara Bilkent Şehir Hastanesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2022

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: EDA YAŞASIN

Asıl Danışman (Eş Danışmanlı Tezler İçin): Hasan Kaya

Eş Danışman: Kazım Cihan Can

Özet:

Amaç: Psikoz belirtilerinin klinik olarak anlamlı olduğu seviyenin altında da genel popülasyonda görülebildiğine dair görüşler mevcuttur ve bu belirtiler genellikle psikoza yatkınlık, psikoz benzeri deneyim, şizotipi ya da riskli mental durum gibi isimlerle anılmaktadırlar. Bazı araştırmacılar bu durumu psikoz sürekliliği olarak tanımlamıştır. Psikoz sürekliliği eşik altı ya da subklinik belirtilerden, klinik olarak anlamlı olan psikotik tablolara kadar bir dizi psikotik semptomu ifade etmektedir. Bu belirtilerin psikotik bozuklukların erken dönemine işaret ettiği düşüncesi ile son yıllarda yapılan çalışmalarda psikoz benzeri deneyimlere odaklanılmıştır. Çalışmalarda bu yaşantıların normal populasyonda da yüksek oranda görüldüğü gösterilmiştir. Psikoz benzeri deneyimlere eşlik eden bilişsel değişikliklerle ilgili çalışmalarda psikoz benzeri deneyimleri olan bireylerde bilişsel bozulmaların olduğu gösterilmiştir. Parkinson hastalığında psikoz benzeri deneyimlerin de farmakolojik tedavilerle ilişkili olduğu düşünülmektedir. Tedavisiz parkinson hastaları ile yapılan çalışmalarda tedavi başladıktan sonra hastalarda psikoz benzeri deneyimlerin arttığı gösterilmiştir.Parkinson hastalığında depresyon ve psikoz üzerine yapılan çalışmalarda ikisi arasında pozitif bir ilişki bulunmuştur. Bu sebeplerle çalışmamızda Parkinson hastalığında görülen psikoz benzeri yaşantıların antiparkinson tedavi kullanımı ile, hastalığa eşlik eden depresyon, anksiyete ve bilişsel bozulma tabloları ile ilişkisini incelemeyi amaçladık. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya Ankara Şehir Hastanesi Nöroloji Polikliniğine başvuran ve Parkinson Hastalığı tanısı konan 26 depresyonu olmayan Parkinson hastası, 44 depresyonu olan Parkinson hastası ve ve onlarla eğitim ve cinsiyet açısından denkleştirilen 46 sağlıklı gönüllü katılımcı dahil edildi. Katılımcılara sosyodemografik veri formu verildi, DSM-5TM Bozuklukları için Yapılandırılmış Klinik Görüşme (SCID-5-CV) ile psikotik bozukluklar dışlandı. Parkinson hastalarının hastalık şiddetini değerlendirmek için Hoehn&Yahr Evrelemesi ve dopaminerjik tedavi yükünü belirlemek için levodopa eşdeğer doz hesaplama formülü kullanıldı. Psikoz benzeri deneyimler Büyüsel Düşünce Ölçeği, Algılamada Sapmalar Ölçeği, Fiziksel Anhedoni Ölçeği, Sosyal Anhedoni Ölçeği ve Toplumda Psişik Yaşantıları Değerlendirme Ölçeği ile, nörobiliş performansı Saat Çizme Testi ve İleri-Geri Sayı Menzili testleri ile, duygudurum bozuklukları Montgomery Asberg Depresyon Değerlendirme Ölçeği ve Durumluk-Süreklilik Kaygı Envanteri ile değerlendirildi. Verilerin analizi sonucunda p<0,05 için sonuçlar istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi. Bulgular: Çalışmamızda psikoz benzeri deneyimler, Parkinson hastalarında sağlıklı bireylerle benzer oranlarda görülmüştür. Parkinson hasta grubu içerisinde depresif belirtileri olan grubun psikoz benzeri deneyim bildirme oranları depresif belirtileri olmayan gruba göre anlamlı düzeyde yüksek bulunmuştur. Psikoz benzeri deneyimlerin oranı gruplar arasında benzer olsa da psikoz benzeri deneyimlerin sağlık bireylerde, Parkinson hastalarına göre daha çok sıkıntı yarattığı bulunmuştur. Toplumda Psişik Yaşantıları Değerlendirme Ölçeğinde negatif ve depresif alt ölçek skorlarının depresyonu olan Parkinson hastalarında depresyonu olmayan Parkinson hastaları ve sağlıklı kontrollere göre yüksek olduğu görülmüştür. Dopaminerjik tedavilerin kümülatif dozu ve hastalık evresi psikoz benzeri deneyimlerle ilişkili bulunmamıştır. Hem depresyonu olan hem olmayan Parkinson hastaları geri sayı menzili ve saat çizme testlerinde sağlıklı kontrollerden daha düşük bir performans göstermişlerdir. Sonuç: Bu çalışmada Parkinson hastalarında psikoz benzeri deneyim oranları genel popülasyonla benzer bulunmuştur. Depresyonu olan Parkinson hastalarında psikoz benzeri deneyim bildirme oranının daha yüksek olduğu görülmüştür. Parkinson hasta grubunda bilişsel fonksiyonların anlamlı olarak daha kötü olduğu bulunmuştur. Psikoz benzeri deneyimlerin Parkinson hastalığındaki etkilerini ve duygudurum bozuklukları ve bilişsel fonksiyonlar ile ilişkisini saptamak hastalığın genel değerlendirmesinde ve tedavi yaklaşımlarında yardımcı olabilir. Bu sayede hastaların sosyal ve mesleki işlevselliklerini artırabilir ve hastalık yükünün getirdiği yeti yetimi ile baş etmek olanaklı kılınabilir. Bu nedenle psikoz benzeri deneyimlerin kapsamlı olarak değerlendirildiği çalışmalara gereksinim duyulmaktadır.